Bu özellikteki virüs, insanları öldürmek yerine onları iyileştirmek için geliştirilmiş. | Open Subtitles | هذه العينه تحديدا تم تطويرها من أجل مساعده الناس وليس قتلهم |
Misafirleriniz için geliştirilmiş iki misafir odası mevcut. | TED | لديك الكثير من الضيوف ، لديك غرفتا ضيافة تم تطويرها. |
Bu düzenek öğrencilerle birlikte geliştirilmiş. Düzenek öğrencilerin ellerini algılayabiliyor. Bu da onların siyamatik desenleri ve yansımalarını kontrol edebilmelerini sağlıyor. | TED | هذه المنشأة تم تطويرها مع مدرسة أطفال. حيث يتم متابعة أياديهم. وتسمح لهم بالتحكم ووضع أنماط سيماتكس والإنعكاسات التي تحدث بسببها. |
DAC laboratuarlarında üretildi. Stüdyoya dönüyoruz. | Open Subtitles | قد تم تطويرها في الخمسينات في مختبرات جمهورية ألمانيا الديمقراطية |
DAC laboratuarlarında üretildi. Stüdyoya dönüyoruz. | Open Subtitles | قد تم تطويرها في الخمسينات في مختبرات جمهورية ألمانيا الديمقراطية |
İki yıllık bir zaman süresinde geliştirildi ve gerçek keşifler için kullanıldı. | TED | تم تطويرها في غضون عامين واستخدمت في مشاريع استكشافية فعلية. |
Bu Within Technologies adlı bir firma ve 3T RPD tarafından geliştirilmiştir. | TED | تم تطويرها من قبل شركة تدعى Within التكنلوجية و شركة 3T RPD |
Körfez Savaşı'nda kullanılan, bu binada geliştirilmiş olan biyolojik silahlar çok becerikliydi, neredeyse algılanamazlardı. | Open Subtitles | السلاح البيولوجي الذي استعمل بحرب الخليج كان محكماً لدرجة.. لا يمكن تعقبهاً تقريباً.. تم تطويرها بهذه البناية المطلقة. |
X ışını olmadan tümörü algılamak için geliştirilmiş görünmez kütlesiyle, herhangi birşey üzerinde işe yarayabilecek kızılötesi uzay teknolojisinin farkına vardım. | Open Subtitles | لقد ادركت تكنولوجيا خاصة تعمل بالاشعة تحت الحمراء تم تطويرها من اجل اجهزة الكشف عن الاورام التي لا تعمل باشعة اكس من الممكن ان تعمل على اي شيء غير مرئي |
Bunun da bize anlattığı aslında şu, ulusal seviyede son 50 yılda erkeklerde, erkekler tarafından, erkekler için geliştirilmiş teşhis ve tedavi stratejilerinin -- ki erkeklerde oldukça iyi işe yarıyor, değil mi? -- kadınlar için pek işe yaramadığı. | TED | لذا فما نبهنا إليه هذا الأمر على المستوى الوطني هو أن الاستراتيجيات التحليلية والعلاجية التي تم تطويرها من قبل الرجال للرجال خلال الخمسين سنة الماضية قد أفادت الرجال كثيراً. أليس كذلك.؟ لم تكن هذه التحليلات فعالة مع النساء |
Önümüzdeki beş dakikada yapacağım şey geliştirdiğimiz bilgisayar grafik teknolojisini kullanarak, fotoğraf gerçekliğinde bilgisayarla geliştirilmiş bir yüz yapmaya çalıştığımız ve Image Metrics şirketinde bazı ortaklarımızla beraber yaptığımız sürece sizi götüreceğim | TED | وما سأقوم بعمله خلال الخمسة دقائق القادمة إجراء عملية سأقوم بعرضها عليكم حيث قمنا بمحاولة تكوين وجه حقيقي عن طريق الحاسوب باستخدام إحدى برمجيات الحاسوب الخاصة بالرسوم التي تم تطويرها من قبلنا وكذلك بعض الأعمال التعاونية في شركة تسمى أيميج ماتريكس. |
Şimdi size bu ilişkiyi denemek ve yeniden ele almak için OOZ adı altında -- ki bu hayvanat bahçesi anlamına gelen "zoo"nun tersten yazılmışı ve kafesleri yok -- geliştirilmiş bazı teknolojik arayüzleri göstermek istiyorum. | TED | وأريد أن أعرض لكم عدد قليل من الواجهات التكنولوجية لقد تم تطويرها في إطار هذا الإسم المستعار OOZ -- وهي إسم حديقة الحيوانات لكن معكوساً وبدون الأقفاص -- في محاولة لإصلاح تلك العلاقة. |
(Gülüşmeler) Eğer ırka özel bir ilaç görürseniz şaşırmayın, öğrenene kadar bekleyin. Amerika'da birçok doktor, kölelik döneminde üretilmiş bu ilaçların geliştirilmiş sürümünü kullanmaktadır. Bu ilaçlar, köleliğin kanıtıdır. | TED | (ضحك) وإذا كان وجود أدويةٍ لعرقٍ معينٍ أمراً مفاجئا، فانتظر حتى تعلم أن العديد من الأطباء فى الولايات المتحدة ما زالوا يستخدمون نسخة محدثة من أداة التشخيص التي تم تطويرها من قبل أحد الأطباء خلال عصر العبودية، وهي أداة تشخيص ترتبط ارتباطاً وثيقاً بتبرير العبودية. |
ve sonra bir ACE inhibitörü olarak geliştirildi. | TED | حيث تم تطويرها في مثبطات مستضد سرطاني مضغي. |
Bu algoritma Çince konuşamayan ve anlamayan insanlar tarafından İsviçre'de geliştirildi. | TED | هذه الخوارزمة تم تطويرها بسويسرا بواسطة ناس لم يتحدث أي منهم أو يفهم الصينية |
Savaş tekniği binlerce yıldan daha fazla bir sürede büyük kaynaklarla geliştirilmiştir ve en akıllılarımızdan bazıları kendilerini bunun nasıl yürüdüğünü anlamaya ve geliştirmeye adadılar. | TED | أساليب الحرب تم تطويرها على مر آلاف من السنين عن طريق موارد هائلة وعدد من أفضل العقول تم تكريسها لفهم وتحسين كيفية عملها. |
Görmek üzere olduğun hareket, büyük büyük büyük büyük dedem Razvan Dunphy tarafından geliştirilmiştir fakat aslında insanoğlunun uçma arzusu kadar eskidir. | Open Subtitles | الحركة التي أنت على وشك أن تراها تم تطويرها أولا من قبل جد جد جدي الأكبر (رازفان دانفي) لكن، حقاً، فهي حركة قديمة كما سعيُّ الرجل على الطيران |