| Bulaştığın güçlerin farkında bile değilsin. Ben farkındayım. İstediğini elde edemeyeceksin. | Open Subtitles | أنتِ لا تعرفين القوّة التي تعبثين معها بينما أنا أعرف، لن تنالين ما تريدين |
| Kendi kendime "Beni elde edemeyeceksin sürtük." dedim. | Open Subtitles | "أفكر، لن تنالين مني، يا عاهرة" |
| Dr. Smith'in ağaca dönüştüğü bölüm kadar güzel değil elbette ama her istediğini elde edemezsin. | Open Subtitles | بالطبع لم تكن في روعة تلك الحلقة عندما تحول دكتور (سميث) لشجرة. ولكنك لا تنالين كل شيء. |
| Arzuladigin hiçbir seyi elde edemiyorsun. | Open Subtitles | ولا تنالين أبداً ما تشتهينه |
| Arzuladığın hiçbir şeyi elde edemiyorsun. | Open Subtitles | ولا تنالين أبداً ما تشتهينه |