"تنتظره" - Traduction Arabe en Turc

• bekliyorsun
• bekliyorsunuz
• beklediğin
• bekleyen
• beklediği
• bekliyoruz
• bekliyordun
• beklediğiniz
• duruyorsun
• bekliyordu
• bekliyorlar
• beklerken
• bekliyorsan
• bekliyordur
• beklediğini

Gidelim. Hadi, Charley, ne için bekliyorsun? Gaza bas.
تشارلي , تحرك , هيا تحرك , تشارلي ما الذي تنتظره , دوس على البنزين

Yaylan hadi. Ne sikime bekliyorsun?
إذهب أيها الوغد مالذي تنتظره بحق الجحيم ؟

Dostum, neyi bekliyorsun?
الذين قد قابلونا من قبل يا رجل مالذي تنتظره

Yapacağım birşey olmadığı halde neden hergün burada bekliyorsunuz?
ما الذى تنتظره هنا كل يوم عندما لا يوجد ما يمكننى عمله لك؟

Eğer beklediğin buysa, haritalar kendilerini yeniden çizmezler.
لا ترسم الخرائط نفسها إذا كان هذا ما تنتظره

Brett, senin sıran. Neyi bekliyorsun?
بريت , هذا دورك ما الذى تنتظره ؟

Ne bekliyorsun pislik?
ما الذى تنتظره بحق الجيم ايها العاهرة ؟

Ne bekliyorsun, Tanrı aşkına.
ما الذي تنتظره بحق الله هيا هيا

Bu iyi bir fikir. Ne bekliyorsun?
هذه فكره جيده ما الذى تنتظره ؟

Ne bekliyorsun, Lee?
لي , ما الذي تنتظره ؟ اطلق علي النار

- Haydisene be, ne bekliyorsun? - Çalıştır dedim sana!
ما الذي تنتظره اطلق النار قلت لك افعلها

Neyi bekliyorsun o zaman, arasana polisi.
حسناً، مالذي تنتظره إتصل بالشرطة

Neyi bekliyorsun? Buraya gelsene!
ما الذي تنتظره هناك تعال الى هنا

- Var. Ne sikimi bekliyorsun o zaman?
حسناً, مالذي تنتظره بحق الجحيم؟

Tanrıya şükür. Niye bekliyorsun?
حمداً لله. ما الذي تنتظره بحق الجحيم؟

Tam sana göre işte, ne diye bekliyorsun Barry?
إنها مثالية لك، فما الذي تنتظره إذن؟

İkimizde nedenini biliyoruz. Ne için bekliyorsun?
نحن الأثنان نعلم لماذا ما الذي تنتظره ؟

beklediğin şey buysa, burada çok uzun zaman geçireceksin.
إذا كان هذا ما تنتظره فإنك ستبقى هنا لوقت طويل جدا

Her zaman uçağına bir başıboşluk havası içinde yürürdü, pervasız bir başıboşlukla sigarasını atıverir, orda bekleyen kızı kavrar, öpüverirdi.
كان يمشي باتجاه طائرته بخطا متئدة خطا متئدة بنوع من الخيلاء يلقي بسجارته بعيدا, يحضن الفتاة التي تنتظره , ويقبلها,

beklediği bu.
هذا ماكانت تنتظره , وأنا سوف اضع لها دافع

Öyleyse ne bekliyoruz?
سأخبرك بها في الطريق ما الذي تنتظره ؟

Orada neyi bekliyordun?
مالذي كنتَ تنتظره بالخلف هناك؟

Duygusal olarak yaralandığınızda kendinize gerçek bir dostan beklediğiniz şevkatle yaklaşın.
عندما تكون في ألم عاطفي، عامل نفسك بنفس العطف الذي قد تنتظره من صديق مخلص.

Sen niye duruyorsun doktor?
و أنت أيها الطبيب ما الذي تنتظره ؟

Asbury Park'a vardığında onu bir mesaj bekliyordu.
كانت هناك رسالة تنتظره "لدى وصوله إلى متنزه "آزبيرى

Saldırmasını beklerken vakit mi geçirmeye çalışıyordun?
هكذا لترك الوقت بوقت كنت تنتظره من اجل التبادل

Eğer bunu bekliyorsan vaz geçmen için sana yalvarıp, ağlayacak değilim.
لن أتضرّع وأبكي أو أحاول أن أثنيك بالحوار لو كان هذا ما تنتظره.

Güzel bir kadın onu bekliyordur ve müthiş bir düğünleri olur.
والمرأة الجميلة هناك تنتظره وصنعوا عرُساً كبيراً

- Buna gerek yok Ed. Artık bütün kasaba onu beklediğini biliyor.
لا داعى لذلك يا إد البلدة بأكملها تعرف أنك تنتظره الان