| George, şuan New York Mets'in yeni scout başkanına bakıyorsun. | Open Subtitles | جورج، أنت تنظر إلى رئيس الكشافة الجديد لـ نيويورك ميتس. |
| Hayır. Şu an Güney Kutbu'ndaki tek su bükücüye bakıyorsun. | Open Subtitles | لا, أنت تنظر إلى مُخضعة الماء الوحيدة في القطب الجنوبي. |
| Bir dahaki sefer, vururken topa bakma sadece konsantre ol, vur gitsin. | Open Subtitles | بالمرة القادمة، لا تنظر إلى الكرة بعدما تضربها اسرع في الجرى فقط |
| Eğer miden her şeyi kaldırmıyorsa ekran koruyucu resmime bakma. | Open Subtitles | لا تنظر إلى شاشتي إلا إذا كنت تمتلك معدة قوية |
| Gemellus! Senden bu beylere dikkatle bakmanı istiyorum. | Open Subtitles | جاميلوس أريدك أن تنظر إلى هؤلاء السادة بعناية فائقة |
| Sen benim mükemmel evime bakıyorsun. Ben de o karanlık şeye! | Open Subtitles | أنت تنظر إلى بيتي العظيم وأنا أنظر إلى ذاك الشيء المظلم |
| Bilmediğimi ya da umursamadığımı umup Meme Avcıları X'e bakıyorsun ama her şeyin farkındayım ve hiç hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | تنظر إلى إباحيات ومواقع مثيرة أو أشياء لا اعرفها ولا أهتم بها ولكني أعرف وأهتم وأنا لا يعجبني هذا |
| Şu anda dünyanın ilk, zamanda yolculuk yapan elfine bakıyorsun. | Open Subtitles | أنت تنظر إلى أول قزم في العالم سافر عبر الزمن |
| Şu an dünyanın ilk zaman yolculuğu yapan elfine bakıyorsun. | Open Subtitles | أنت تنظر إلى أول قزم في العالم سافر عبر الزمن |
| Bir, boynundaki berbat yaraya bakma. | Open Subtitles | أولاً، لا تنظر إلى الندبة الهائلة في عنقه |
| Ellerime bakma, omuzlarıma bak! Yumruk oradan çıkar! Gördün mü? | Open Subtitles | لا تنظر إلى يديّ، انظر إلى كتفي، من هناك تأتي اللكمة، أترى؟ |
| Eğer alırsan fotoğraflara hatta zarfa bile bakma. | Open Subtitles | إن حصلت عليها، لا تنظر إلى الصور ولن تفتح الظرف حتى |
| Sakın böyle bakma. Bu bakışı bilirim, bela anlamına gelir. | Open Subtitles | أوه لا, لا تنظر إلى هذه النظرة انا اعلم هذه النظرة, انها تعني مشكلة |
| Şu an bulunduğunuz yerdeki monitörlere bakmanı istiyorum. | Open Subtitles | أحبك أن تنظر إلى ..شاشات المراقبة حيث أنت في أى النقطة حالا ً |
| Ürünlerin etiketine bakmak yetmez mi? | TED | ألا يمكنك فقط أن تنظر إلى الملصقات على علب الطعام؟ |
| Ve gözlerine baktığında karısı, onun yine aynı insan olabileceğini düşünmüştü. | Open Subtitles | وحينما كانت تنظر إلى عينيه كانت تظن بأنها ترى نفس الشخص |
| Önce altına bakmalısın. O sürtüğün ateşleme yayına iyice bak. Tık. | Open Subtitles | تأتي من خلفها وتكون جافاَ تنظر إلى فتيل الغشتعال هذا هو المضحك الآن |
| Tamam mı? Sürekli ayaklarıma bakamazsın, yukarı bakmalısın. | Open Subtitles | حينما ترقص،لا يمكن أن تنظر إلى الأرض طوال الوقت |
| Başkalarına pek bakmıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تنظر إلى الآخرين كثيراً , أليس كذلك؟ |
| Karına baktın ve bir yabancıyla karşılaştın gibi... | Open Subtitles | تنظر إلى زوجتك و بطريقة غريبة .. إلى آخره |
| Kızımın gözlerine bakıyorum ve onun iyi bir insana baktığını biliyorum. | Open Subtitles | وكذلك النظر إلى عيني ابنتي ومعرفة أنها تنظر إلى شخص صالح |
| Gerçekten dürüstçe, gözlerime bakıp bana Dash'in öğrenmesine sevinmediğini söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هل تنظر إلى بكل صدق وتخبرني أنك لم تفرح لمعرفته ؟ |
| Hızdan bahsetmedi. Gözümüz sürekli hareket halindedir, gözlere, burunlara, dirseklere, çevremizdeki ilginç şeylere bakar. | TED | لم يذكر السرعة . عينك بإستمرار في حركة تتحرك , تنظر إلى العيون , الأنف, المرفقين تنظر إلى الأشياء المهمة في ا لعالم |
| Ayrıca ertesi gün gelen hesaba bakınca ilk suçlayacağınız kişilerdir. | Open Subtitles | إنهم أيضًا أول المولامون عندما تنظر إلى فاتوتك اليوم التالي. |
| Ama o bakacak. Ben ona, senin bana baktığın gibi baktıracağım. | Open Subtitles | لكنه سيفعل.سأجعله ينظر لى مثلما تنظر إلى. |
| Tuvaletten çıkarken neden aynaya bakmadın? | Open Subtitles | لماذا لا تنظر إلى نفسك في المرآة قبل أن تخرج من دورة المياه؟ أنا أكره ذلك الشيء |