| Ailem ve ben ikizim yanımda olsun istiyorum. | Open Subtitles | اريد أن أكون محاطة بعائلتي و توأمي التقرحي |
| İkizim ormanda ölü. Önlem almaya alışkınımdır. | Open Subtitles | توأمي قد لاقتها المنية في الغابة أنا أخذ احتياطاتي دائماً |
| İkizim vuruldu. Bu kız bıçaklandı. | Open Subtitles | توأمي أطلق عليه النار، الفتاة طُعِنت |
| İkiz kardeşimle beraber büyüdüm, inanılmaz derecede sevecen bir kardeşti. | TED | لقد نشأت مع توأمي المتطابق، والذي كان أخًا ودودًا للغاية. |
| Şeytani ikizimi yenişim hariç. | Open Subtitles | ما عدا المرة التي هزمت فيها توأمي الشرير |
| Bu çok ilginç. Müzik konusunda ruh ikizim gibisin. | Open Subtitles | هذا مذهل أنت توأمي الروحي في الموسيقى |
| İple çekiyorum... Ben ikizim. | Open Subtitles | لا أستطيع الإنتظار توأمي التقرحي |
| İkizim çok nadir bulunuyor. | Open Subtitles | توأمي الصغير اكتشاف نادر للغاية. |
| Sanıyorum ki birbirimize, ikizim derdik. | Open Subtitles | كنا ننادي بعضنا الآخر ب"توأمي" على ما أعتقد. |
| Şu "sen benim ikizim değilsin ama önemli değil, bir deneyelim" mevzusunu diyorum. | Open Subtitles | كما تعلمين، "لستَ توأمي لكنّه بديل مُرضي". |
| Denyo ikizim bir boku doğru yapamaz. | Open Subtitles | توأمي الغبي لا يمكنه فعل شيء صحيح |
| - Anlaşılan ikizim de benimle tanışmak istiyormuş. | Open Subtitles | أتضح أن توأمي أراد مقابلتي أيضاً. |
| El ikizim! | Open Subtitles | توأمي المطابق ليدي |
| İkizim ana rahminde ölmüş. | Open Subtitles | توأمي مات في المبيض |
| Ben de yıllarımı kayıp ikiz kardeşlerimi aramak için harcadım-- | Open Subtitles | أنا عن نفسي قضيت سنوات في البحث عن توأمي المفقود |
| Bu isim saf ve güzel olan ikiz aşk tanrıçalarından birinin ismi. | Open Subtitles | إنه اسم أحد توأمي إلهاي الحب الجميلتين الصافيتين |
| Annem ve babam hasta olmamın, bilinçsiz bir şekilde ikizimi hatırlattığını söylüyor. | Open Subtitles | تظن أمي أن كون أبي مريض جعلني أتذكر توأمي دون وعي |
| Rahimde erkek ikizimi absorbe etmişim. | Open Subtitles | قمتُ بامتصاص توأمي الذكر عندما كنا أجنّة في الرحم |
| "Ve işte o anda, ruh ikizi olduğumuzu anladım." | Open Subtitles | "وعندما عادت، حصلت على روح" "حينها علمت بأننا توأمي روح" |
| Ben de fırtına barakasındaki tüysüz ikizime baksam iyi olacak. | Open Subtitles | من الأفضل أن أذهب وأتفقد توأمي الأصلع في مخبأ الإعصار |
| İkizlerim haftaya yedi yaşına girecek. | Open Subtitles | توأمي يصبحوا بعمر سبع سنوات الأسبوع القادم |
| Bakın, dün ikizlerime midelerinde yeşillikleri yemek için bekleyen minik minik tavşanlar var dedim. | Open Subtitles | انظر,بالأمس اخبرت توأمي ان هناك أرانب صغيره في بطونهم لأجعلهم يأكلون خس |
| Ne cüretle ikizlerimin büyük gününe davetsiz misafir olursun, ha? | Open Subtitles | كيف تجرأت ودخلت ! حفلة توأمي الكبيرة؟ |