| Adamı da dahil etmek istemiyorum içeri gireceğiz, aramayı yapıp çıkacağız. | Open Subtitles | ،لا أريد تورط هذا الرجل بالأمر أريد الدخول والاتصال وبعدها أخرج |
| McCluskey'nin de uyuşturucu işine karıştığını. | Open Subtitles | حول تورط ماكلاسكى مع سولوزو فى تجارة المخدرات |
| Bir İngilizin bu işe karışmış olabileceğine dair bir duyum aldık. | Open Subtitles | قالوا لنا بان رجل إنجليزي ربما تورط فيها |
| Bu adamın karıştığı para toparlama işinde kanıtlarım var, tamam mı? | Open Subtitles | لدىّ المزيد من الادلة عن البيئة المالية التى تورط بها هذا الرجل |
| Az önce Vaat Şehri'ndeydik. Collier ilgisi olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | نحن قادمين توا من بروميس سيتى جماعة كولير نفت أى تورط لها فى هذا |
| Her neye bulaştı bilmiyorum ama bize ne yaptığına bir baksana? | Open Subtitles | مهما كان الأمر الذى تورط به إنظر إلى ما سببه لنا |
| Bu işe nasıl karıştı bilmiyorum ama, hırsız olmadığını kesinlikle biliyorum. | Open Subtitles | لا أعرف كيف تورط بهذه المشكلة، ولكني أعرف بأنه ليس لصاً. |
| Kocanız hiç yasa dışı kumar veya uyuşturucuya bulaşmış mıydı? | Open Subtitles | هل تورط زوجك يوما فى مراهنه غير شرعيه أو مخدرات؟ |
| Müşterilerimin size saldıran kişiyle bir bağlantısı olduklarını ya da yaptıkları hakkında yasal sorumluluk almayı reddettikleri gibi size hayatınızı baştan kurma şansını tanımak için bağlayıcı olmayan ahlaki bir vazife hissediyorlar. | Open Subtitles | بينما لا يعلم موكلي تورط أي أحد في هذا، أو أعلن مسئوليته عن أفعاله، فهم يشعرون أنه إلتزام أخلاقي غير مجبرين عليه، |
| Bununla birlikte, şimdi bir öğretmen karıştığına göre bunun çaresine bakmaktan başka seçeneğim yok. | Open Subtitles | لكن الآن هناك مدرس تورط بالموضوع ليس لدي خيار آخر إلا بالتعامل مع الأمر |
| Keane, uşağı intihar olayına dahil etme fikrinden vazgeçti. | Open Subtitles | لقد تخلى كين عن فكرة تورط الخادم فى عملية انتحار |
| Kanıtlayamam. dahil olduğuna dair hiç delil yok. | Open Subtitles | لا يمكننى إلصاق التهمة به , لا يوجد أي دليل على أي تورط |
| Hala hemşirenin bu işe nasıl karıştığını çözmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | لا زالوا يحاولون إكتشاف كيفيـة تورط الممرضـة |
| Parmak eklemlerindeki yaralanmalar ölmeden önce fiziksel münakaşaya karıştığını gösteriyor. | Open Subtitles | الجروح على قبضة الضحية تشير إلى أنّه تورط بمشاجرة قبل موته |
| - Henüz detayları bilmiyoruz, ama bir İngiliz Gizli Servis operasyonuna karışmış. | Open Subtitles | لم تصلنا كل التفاصيل بعد ولكن يبدو أنه تورط فى عمليه ضد المخابرات السريه البريطانيه |
| ... Görünüşe göre kimi olaylara infaz memurları da karışmış... | Open Subtitles | مع العلم بأن من المحتمل تورط بعض رجال الشرطة |
| Jack bu olaya karıştığı için üzgünüm ama diğer çocuklar da yanlış davranmış. | Open Subtitles | اسمعي انا اسفة ان جاك تورط بذالك ولكن أولئك الفتيه يتخذون قرارت سيئة ايضا |
| Oliver Epps'in uyuşturucu zinciriyle ilgisi hakkında ne diyebilirsin? | Open Subtitles | ماذا يمكنك ان تقول لنا عن تورط أوليفر إبس ' في عصابة لتهريب المخدرات؟ |
| - Çünkü bildiğiniz üzere babanız yine belaya bulaştı ve burada olmamanız daha iyi olacak. | Open Subtitles | لماذا؟ لأنه كما تعلمان فقد تورط والدكما في مشكلة مرة أخرى ومن الأفضل ألا تكونا هنا |
| Önemsediğim biri işin içine karıştı diyelim. | Open Subtitles | دعنا نقول أن شخص ما أهتم لأمره تورط بالأمر |
| Peki, kurban bu adama nasıl bulaşmış? | Open Subtitles | إذاً, كيف تورط ضحيتنا مع رجل كهذا؟ |
| Poseidon'un kim olduğunu ve Scofield'in bu işle nasıl bağlantısı olduğunu bul belki de kaderin vatansever olmaktır. | Open Subtitles | اعرف من هو "بوسايدن وكيف تورط "سكوفيلد" في هذا الامر ولربما سيقدّر عليك |
| Yani, muhalif Cumhuriyetçilerin cinayete karıştığına dair bir gösterge yok mu? | Open Subtitles | إذاً، لـاـ يوجد دليل علي تورط الجمهوريين المنشقين بالـأمر؟ |
| Bu çocuğun terörist eylemiyle ilişkisi olmadığını söyleyebilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا التغاضي عن تورط هذا الفتى في العمل الارهابي؟ |
| Babanın bu işin içinde olduğunu öğrenmek senin için zor olmalı. | Open Subtitles | بالتأكيد كان صعباً عليك أن تكتشف تورط والدك فى كل ذلك |
| 19 Ağustos olayına karışan herkesi araştırıp sorguladı.Sonunda seni buldu. | Open Subtitles | .. لقد حققت في أمر كل من تورط في ما حدث في 19 أغسطس |
| Olayı üstlenen olmamasına rağmen, bu işte lRA'in parmağı olduğu sanılıyor. | Open Subtitles | حتى الآن لم تتبن أي مجموعة العملية ، لكن الكثيرين يشيرون إلى إحتمال تورط الجيش الجمهوري الأيرلندي |
| Bak, bu işe nasıl bulaştığını bilmiyorum, ama kardeşim bir terörist değildir. | Open Subtitles | أنا لا أعرف كيف تورط في كل هذا، ولكن أخي بريء. |