| Sana, kapama anahtarı olmayan bir araba alalım diye yalvardım. | Open Subtitles | توسلتُ لك أن لاتشتري سياره بها مفتاح تبديل |
| Ona yalvardım ama o anneme vurmaya devam etti. | Open Subtitles | و قدْ توسلتُ إليه بأنْ يتوقف و لكنّه إستمرّ في ضربها |
| Beni öldürmeye çalışıyordu. Durması için yalvardım. | Open Subtitles | كان يحاول قتلي و توسلتُ به أن يعدل عن فعلته |
| Beni de yanına alman için sana yalvardım. | Open Subtitles | حيث كان سيعتدي عليكِ امام عيني توسلتُ لك أن تأخذني معك |
| Sana açmamanı söylemiştim. Neredeyse yalvardım. | Open Subtitles | قلتُ لك ألا تُشغله توسلتُ إليك عملياً |
| Durması için yalvardım. | Open Subtitles | لقد توسلتُ إليه ليتوقف أنا آسفة |
| Ona yalvardım ama bırakmadı. | Open Subtitles | لقد توسلتُ منه أن يتوقف عن الرهان. |
| Yerini söylemesi için yalvardım ama reddetti. | Open Subtitles | توسلتُ إليه ليخبرني بمكانكِ, لكنّه أبى. |
| Durması için yalvardım. Üzgünüm. | Open Subtitles | لقد توسلتُ إليه ليتوقف أنا آسفة |
| Kendisine yalvardım ama kapıyı açmadı. | Open Subtitles | توسلتُ إليه باكيًا، ولكن لم يفتح الباب |
| Eve gelmen için yalvardım sana ve şimdi bizi mahvettin! | Open Subtitles | توسلتُ أليكَ أن تعود إلى المنزل ألي ! و الأن قد دمرتَ علاقتنا |
| Daha anlayışlı olması için ona resmen yalvardım. | Open Subtitles | أنا توسلتُ إليه حرفياً لكِ يفكر فلأمر |
| Ona garajda tutması için yalvardım. | Open Subtitles | التي يحتفظ بها (رحيم) في السيارة. توسلتُ إليه ليتركها في المرآب، |
| Mike'a geri çekilmesi için yalvardım. Ona yalvardım. | Open Subtitles | لقد توسلتُ ل(مايك)، أن يتراجع عن مرادهِ، توسلتُ إليهِ فعلاً. |
| Kalması için yalvardım ona. | Open Subtitles | توسلتُ إليها لكي تبقى. |
| Ona yalvardım. Bunun için çok uğraşmıştım! | Open Subtitles | لقد توسلتُ إليها لقد نزفتُ من أجل هذا! |
| Bunun için ben ona yalvardım. | Open Subtitles | توسلتُ إليها من أجل ذلك |
| Gelmeme izin vermesi için yalvardım. | Open Subtitles | توسلتُ إليه لكي يصطحبني معه |
| Aynen, o kodun bir kısmını beraber geliştirdik ama sonra benimle Silikon Vadisi'ne gelip kodu bitirmen için sana yalvardım. | Open Subtitles | أجل ، قُمنا معاً بتطوير ذلك الترميز معاً لكني توسلتُ إليك بعد ذلك لتنتقل معي إلى (وادي السليكون) لإنهائه |
| Sam'a, sana söylemek için yalvardım. | Open Subtitles | توسلتُ ل(سام) بأن يدعني أخبرك |