| Onu uyandırma. Bir gece için fazlasıyla şey yaşadı. | Open Subtitles | حسنا لا توقظه ، يكفي ماعانه هذه الليلة |
| Git Rıfkı'nın ocak demirini al, ama sakın uyandırma. | Open Subtitles | " إذهب و احضر الحديدة الخاصة " برفقي لكن لا توقظه |
| Sabah 6 için uyandırma istemiş. | Open Subtitles | عامله الإستقبال طلب منها أن توقظه |
| Nerede gömülü olduğunu biliyorum. Ve yakında onu uyandırmak için gereken büyü de elimde olacak. | Open Subtitles | أعلم أين مدفنه، وقريبًا سأملك التعويذة التي توقظه |
| Belki onu uyandırmak istiyordu. | Open Subtitles | أظن أنها أرادت أن توقظه |
| Onu uyandırma! Konuşulunca kalkıyor hemen. | Open Subtitles | لا توقظه , أخبرتك بمجرد أن يشرع بالبكاء لن يسكت- |
| Orada, aşağıda canlı bir ejderha bulursan sakın uyandırma. | Open Subtitles | إن كان هناك تنّين حيّ في الأسفل... فلا توقظه |
| uyandırma, bırak uyusun. | Open Subtitles | لا توقظه دعه ينام |
| uyandırma onu. | Open Subtitles | لا توقظه. أخنقه |
| Evet, ama sakın uyandırma. | Open Subtitles | نعم، لكن لا توقظه |
| - uyandırma. - Uyandıracağım. | Open Subtitles | ـ لا توقظه ـ سأوقظه |
| Evet. uyandırma. | Open Subtitles | لا توقظه |
| uyandırma. | Open Subtitles | لا توقظه |
| - Joseph. - Hayır, uyandırma. | Open Subtitles | (جوزيف) - لا توقظه - |
| uyandırma sakın. | Open Subtitles | لا توقظه. |
| Sakın uyandırma. | Open Subtitles | لا توقظه. |
| Uyuyor. uyandırma. | Open Subtitles | لا توقظه |
| Jimmy, uyandırma. | Open Subtitles | (جيمي)، لا توقظه. |
| uyandırmak için onu öpmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تقبله حتى توقظه |
| Dylan'ın uykusu ağırdır. - uyandırmak için üç kere seslenmek gerekir. | Open Subtitles | يجب أن توقظه ثلاث مرات- حسنًا- |
| - Uyuyan bebek, onu uyandırmak istemiyorum. - Merak etmeyin. | Open Subtitles | أهدأ سوف توقظه, عليك أن تتوقف |