| Sanırım dün gece labaoratuvarında bir şey bıraktın. | Open Subtitles | أظنك تَركتَ شيئاً في مختبرِكَ ليلة أمس ميتشيل |
| Jack'i kabinde Jenny ile yalnız mı bıraktın? | Open Subtitles | أنت تَركتَ جاك بدون تدخّل في الكشكِ مَع جيني؟ |
| Geçen ay Frederick'i ziyarete geldiğinde bıraktığın mektup. | Open Subtitles | الواحد تَركتَ الشهر الماضي عندما زُرتَ فريدريك، |
| Partiden sonra... Noel'in sana son bir kez daha gelmesine izin verdin. | Open Subtitles | وبعد الحزبِ، تَركتَ نويل يَجيءُ إليك للمرّة الأخيرة. |
| Kızgın olduğunu biliyorum ama Maris'i neden terk ettiğini hatırla. | Open Subtitles | إستمعْ، أَعْرفُ بأنّك تُزعجُ الآن، لكن يَتذكّرُ الذي تَركتَ ماريس في المركز الأول. |
| Seni alçak, mezarlığı taşıdınız ama cesetleri bıraktınız, değil mi? | Open Subtitles | أيها الوغد، أنت حرّكتَ المقبرةَ لَكنَّك تَركتَ الجثث، أليس كذلك؟ |
| Yardım yemeğinden saat 7:00'de ayrıldın. | Open Subtitles | تَركتَ حفلة جمع التبرعاتَ في 7: 00. |
| Pencereyi açık bırakmışsın. Nasıl yaptın bunu? | Open Subtitles | تَركتَ النافذةَ مفتوحة كَيْفَ تَعمَلُ ذلك؟ |
| Sen beysbolu bıraktın. Peki, bunu nasıl yaptın? | Open Subtitles | أنتَ تَركتَ البيسبول حسناَ، لذا كيفَ فعلتَ ذلك؟ |
| Sen benim karımı dul ve çocuklarımı da yetim bıraktın ve dünyada belirsiz bir şekilde yürüyen YAŞAYAN BİR ÖLÜ olduğumu anladım ta ki kurtların soyu tükenip lanet kalkana kadar. | Open Subtitles | تَركتَ زوجتَي أرملة وأطفالي يتامى وأنا أَفْهمُ بأنني سَأَمشّي الأرضَ في حالة من عدم اليقين، أحد الموتي الاحياء حتي يقطع خط الدم للذئب قَطعتْ و ترفع اللعنة |
| Tavşanları incelemeyi bıraktın mı? | Open Subtitles | تَركتَ حالك لدِراسَة الأرانبِ؟ |
| Bence birsürü ipucu bıraktın arkanda çünki seni bulmasını istiyordun. | Open Subtitles | l يَحْزرُ بأنّك تَركتَ الكثير مِنْ الأفكارِ لأن أردتَها أَنْ تَجدَك. |
| - 18 inde düzeni bıraktım. - Sen mi düzeni bıraktın? | Open Subtitles | لقد تَركتُ الطلبَ منذ كُنْتُ في الثامن عشر - أوه، تَركتَ الطلبَ؟ |
| Eski kiracı, hırsızlıktan ve arkanda bıraktığın kandan rahatsız olmuştu. | Open Subtitles | المستأجر الكبير السن ضويقَ بالكسر والدُخُول، لطخة الدمّ بأنّك تَركتَ وراء. |
| - Kapıya bıraktığın notu aldım. - Çok özür dilerim. | Open Subtitles | - حَصلتُ على تلك المُلاحظةِ تَركتَ تحت بابِي. |
| Arabanı bıraktığın zaman beş dolar dışarıdaydım. | Open Subtitles | كان 5 دولار عندما تَركتَ سيارتَكَ. |
| Babanın turnuvayı kazanmasına izin verdin, değil mi? | Open Subtitles | تَركتَ فوزَ أبّيكَ في البطولةِ، أليس كذلك؟ |
| Niçin Binbaşı Jackson'un gitmesine izin verdin? | Open Subtitles | لماذا تَركتَ الرائدَ جاكسن يرحل؟ |
| Brian, Dennis? Senin şehri terk ettiğin zamankinden daha iyi, Frank. | Open Subtitles | أفضل مِنْ يوم تَركتَ البلدة ، فرانك |
| Haber vermeden ortadan kayboldun, bir tuzağın göbeğine düştün neredeyse kendini öldürtecektin ve sonra da bir suç mahallini terk ettin. | Open Subtitles | إختفيتَ علينا، دَخلتَ كميناً، أصبحتَ تقريباً نفسك قَتلتَ، وبعد ذلك تَركتَ مشهد a جريمة. |
| Amerika'da arkanızda bir hayli borç bıraktınız. | Open Subtitles | تَركتَ وراءك بَعْض الديونِ الكبيرةِ في أمريكا. |
| - Arabanızın alarmını açık mı bıraktınız? | Open Subtitles | - تَركتَ جرسَ إنذار سيارتِكَ على؟ |
| Niye ayrıldın? | Open Subtitles | لماذا تَركتَ العمل؟ |
| En azından kredi kartımı bırakmışsın. | Open Subtitles | على الأقل تَركتَ بطاقةَ إئتماني. الهزّة. |