"تُخبرَني" - Traduction Arabe en Turc

• söyleyebilir
• söylemezsin
• söylemen
• söylemedi
• söylemeliydin
• söyler
• söyleyebilirsin
• söyleyebilirdin

Beni özleyeceğini söyleyebilir misin?
تَعتقدُ بأنّك يُمْكِنُ أَنْ تُخبرَني إذا أنا هاوحشك؟

Şu kadın hakkında herhangi bir şey söyleyebilir misin?
يُمْكِنُ أَنْ تُخبرَني شيءَ حقيقي حول تلك المرأةِ؟

Bana bunu nasıl söylemezsin?
كَيْفَ أنت لا تُخبرَني عن هذا؟

Yine de bana söylemen gerekirdi.
لكن ما زالَ، أنت كان يَجِبُ أنْ تُخبرَني.

Madem güvendeyiz, neden bana gerçek ismini söylemedi?
إذا نحن آمنون جداً، الذي لا يَستطيعُ أَنْ تُخبرَني إسمها الحقيقي؟

Bana, onu kovmamı istediğinde onunla yattığını söylemeliydin.
كانَ عليكَ أَن تُخبرَني عِندما طَلبتَ مِني فَصلَها أنكَ كُنتَ تنامُ مَعها

O günle ilgili ne hatırladığını bana söyler misin Diane?
يُمْكِنُ أَنْ تُخبرَني بأَنْك تذكّرْ مِنْ بأنّ اليومِ، ديان؟

Bana bu çorbanın içindeki ot kırıntılarının ne olduğunu söyleyebilirsin?
لَرُبَّمَا أنت يُمْكِنُ أَنْ تُخبرَني الذي أولئك يُعشّبُ القصاصاتَ كَانتْ تَعْملُ في شوربةِ الكتومَ.

Maça giderken buraya uğrayacağımızı söyleyebilirdin.
أنت كان يُمكنُ أنْ تُخبرَني نحن كُنّا نَتوقّفُ هنا عندما تَركنَا.

Tam olarak nerde olduğunu söyleyebilir misin?
يُمْكِنُ أَنْ تُخبرَني حيث كان ه بالضبط؟

Onu en son ne zaman gördüğünüzü tam olarak söyleyebilir misiniz?
يُمْكِنُ أَنْ تُخبرَني بالضبط آخر مَرّة رَأيتَها؟

Bana bu ısırıklar hakkında bir şeyler söyleyebilir misin?
يُمْكِنُ أَنْ تُخبرَني أيّ شئَ حول هذه العضاتِ؟

- Bayan Johnson bana Bill Gibson'ın, Walter Burns'un ve Richard Adams'ın neden öldüğü konusundaki fikrinizi söyleyebilir misiniz?
أنا كان يُمكنُ أنْ أُخبرَك ذلك. الآنسة. جونسن، يُمْكِنُ أَنْ تُخبرَني

Quad - Carbon'ın ne karar aldığını söyleyebilir misin?
هَلْ يُمْكِنُ أَن تُخبرَني أين تقف (رباعي الكربون) من هذا؟

Ama bana, nerede durmam gerektiğini söylemen lazım çünkü daha önce, bununla ilgili bir sorunum olmuştu.
لَكنَّك يَجِبُ أَنْ تُخبرَني أين يَتوقّفُ الآن... لأنني كُنْتُ محروق في الماضي.

Eğer biliyorsan, bana söylemen lazım.
إذا تَعْرفُ، أنت يَجِبُ أَنْ تُخبرَني :

Bana nedenini söylemedi.
وهي لم تُخبرَني لماذا.

- Adam kimdi? Adını bana söylemedi.
هي لا تُخبرَني اسمَه.

Hamstırın kafesindeki kırık parçayı bana söylemeliydin.
أنت كان يَجِبُ أنْ تُخبرَني عنه تلك القطعةِ المَكْسُورةِ على قفصِ جرذَ الهامستر.

Alçak! Kızının lanet olası evine geleceğini bana söylemeliydin.
يا وغد أنت كان يُمكنُ أنْ تُخبرَني ان ابنتك قادمة إلى بيتِكِ الداميِ.

Burada ne aradığımı söyler misiniz, lütfen?
يُمْكِنُ أَنْ تُخبرَني الذي أَعْملُ هنا، رجاءً؟

Belki bana cinayetin nerede işlendiğini de söyleyebilirsin.
لَرُبَّمَا أنت يُمْكِنُ أَنْ تُخبرَني حيث هذا القتلِ حَدثَ.

Ama sen bunu bana evdede söyleyebilirdin.
لَكنَّك كان يُمكنُ أنْ تُخبرَني ذلك في البيت.