| Etkileyebileceğini biliyordum ama benimle kalmak istemedin. | Open Subtitles | ــ لقد علمتُ هذا , لكنّكَ لم تُرِد البقاء معي |
| Elin boş gelmek istemedin. | Open Subtitles | لم تُرِد المجيء خالِ الوفاض |
| Elin boş gelmek istemedin. | Open Subtitles | لم تُرِد المجيء خالِ الوفاض |
| Elena'nın asla tekrar insan olmasını istemedin. | Open Subtitles | فإنّك لم تُرِد أن تعود (إيلينا) بشريّة بأيّ حال |
| Çünkü kardeşinin, biricik çocuğuna neler yaptığını bilmek istemiyordu. | Open Subtitles | لأنّها لم تُرِد أن تعلم ما قد فعله أخوها بإبنها الوحيد |
| Hayır istemiyordu. | Open Subtitles | لا، لم تُرِد ذلك |
| Ailemle tanışmak istemedin. | Open Subtitles | لم تُرِد أن تقابل والدي. |
| Elin boş gelmek istemedin. | Open Subtitles | لم تُرِد المجيء خالِ الوفاض |
| - Onu dolandırmak istemedin Sean. | Open Subtitles | -لَم تُرِد الاحتيال عليه يا (شون ) |
| Onu öldürmek istemedin mi? | Open Subtitles | -ألم تُرِد قتله؟ |
| - Yanlış hatırlamıyorsam Bayan Stansbury olayı büyütüp suçlama yapmak istemiyordu. | Open Subtitles | - ,إن تذكرت الأمر بشكل صحيح - لم تُرِد السيدة (ستانزبيري) .رفع قضية أو تكبير الأمر |
| Gerçek şu ki, Amy çocuk istemiyordu. | Open Subtitles | الحقيقةُ هي أن (إيمي) لم تُرِد أطفالاً |