| Ama eğer senden hoşlanmaya başlarsa, geri çekilsen iyi olur. | Open Subtitles | لكن عند احساسك بأنها بدأت تُعجب بك, يجدر بك التراجع |
| Bu kızdan hoşlanmaya başladın. | Open Subtitles | بدأت تُعجب بالفتاة، لعلّ هذا سبب إملائك الأوامر منذ عدتَ. |
| Bart, tatlım, akşam yemeğini beğenmediğini gördüm ben de baharatlı özel kesim pizza hoşuna gider diye düşündüm. | Open Subtitles | عزيزي بارت، رأيت أنك لم تُعجب بعشائك لذا اعتقدت أنك ستحب بيتزا البيبروني مع حافتها مقطوعةً |
| Yeni bir sevgili buldu ve kiz beni sevmedi. Ben de ayrilmak zorunda kaldim. | Open Subtitles | لقد تحصّل على خليلة جديدة، ولمْ تُعجب بي، لذا اضطررتُ للرحيل من المنزل. |
| Bunun farkındayım, efendim. Beni sevmesini isterim. | Open Subtitles | أنني الاحظ ذلك , سيدي أود منها أن تُعجب بي |
| Umutsuzca Rachel'in benden hoşlanmasını istiyordum ve en iyi hareketimi yaptım. | Open Subtitles | أنا أصريت على جعل (راتشيل) تُعجب بي، لذا استخدمت أفضل حركاتي لها |
| Annesiyle çıktığı tatilde kutu kutu dondurma yerken senden hiç hoşlanmadığına kendini ikna etmeye çalışıyordur. | Open Subtitles | إنّها في عطلة مع أمّها تأكل البوظة من علبة كرتونيّة تقنع نفسها بأنّها لم تُعجب بك من الأصل. |
| Görüşmen hakkındaki notlara bakılırsa senden fazlasıyla hoşlanmıyormuş. | Open Subtitles | حسب ملاحظاتها في مقابلتها معك، هي لم تُعجب بك كثيرا. |
| Bu şehirdeki her kız senden hoşlanmaya başladı. | Open Subtitles | أنت بدأت تُعجب بكل فتاة بهذه المدينة |
| Hayır, buldukların hoşuna gitmeyebilir diyecektim. | Open Subtitles | لا، كنت سأقول أنّك قد تُعجب بما تعثر عليه. |
| Alison'ın pek hoşuna gitmeyecek. | Open Subtitles | (أليسون) لن تُعجب بذلك؟ |
| Seni asla sevmedi. | Open Subtitles | لم تُعجب بكِ أبداً |
| Muhtemelen delice gözükecek ama Erin, sevgililerimi hiç sevmedi ve seni sevmesini istiyorum. | Open Subtitles | أناأعرفبأنهذا يبدوجنوناً... ولكن ( أيرين ) لا تحب أصدقائي عادة وأنا أريدها أن تُعجب بك حقاً |
| Bak, seni sevmesini çok istiyorum. Uy gitsin işte, tamam mı? | Open Subtitles | اسمع, أنا حقاً أريدها أن تُعجب بكِ لذا هلاّ تماشيتِ مع الأمر, حسناً؟ |
| Öğretmenin yanına oturup beni sevmesini sağlayacağım. Yanlış, havalı çocuk ipuçları 2: | Open Subtitles | سأجلس بجانب المعلمة لأجعلها تُعجب بي! خطــأ. |
| Dostum, Sonia'nın senden hoşlanmasını istiyorsan hareketlerini güncellemek isteyebilirsin. | Open Subtitles | يا رفيقي (إذا أردت أن تُعجب بك (سونيا ربما يجب أن تجدّد من حركاتك |
| Benden hoşlanmasını istiyorum. | Open Subtitles | -أريدها أنّ تُعجب بي . |
| Annesiyle çıktığı tatilde kutu kutu dondurma yerken senden hiç hoşlanmadığına kendini ikna etmeye çalışıyordur. | Open Subtitles | إنّها في عطلة مع أمّها تأكل البوظة من علبة كرتونيّة تقنع نفسها بأنّها لم تُعجب بك من الأصل. |
| Tersine, Stacy benden hoşlanmıyormuş bile. | Open Subtitles | تَبَينَ أن (ستايسي)لم تُعجب بي حتى. |