"تُفكّرُ" - Traduction Arabe en Turc

• düşünüyor
• düşünüyorsunuz
• sence
• sanıyorsun
• Sizce
• Düşününce
• düşünürsün
• mu düşünüyorsun

Her şeyi düşünüyor, ancak masayı temizlemiyor.
تُفكّرُ بكُلّ شيءِ، لكن لَيسَ لتنظيف المنضدةِ.

Annemi bir duysan. Crystal'i bulmamın hayatta başıma gelen en iyi şey olduğunu düşünüyor.
تُفكّرُ أمُّي البلورَ أفضل شيءِ الذي حَدثَ أبداً لي.

Suç hakkında düşünürken İngiltere'deymiş gibi düşünüyorsunuz.
عندما تُفكر بجريمة تُفكّرُ من وجهة نظر بريطانية

Ne yaptığını öğrenirse, Teller gerçekten onu öldürür mü sence?
تُفكّرُ راوياً يَقْتلُها حقاً إذا هو إكتشفتْ ماذا هي تَعْملُ؟

Yaşamın popülerlik yarışması olduğunu mu sanıyorsun?
أنت ما زِلتَ تُفكّرُ بان الحياةَ مسابقة شعبيةِ.

Sizce Yıldırım Tugayı neden büyükannenizi hedef olarak seçti?
الذي تُفكّرُ اللواءَ الخاطفَ إستهدفَ جدتُكَ؟

Sen onu becerirken, onun beni düşünüyor olmasını soruyorum.
بأنّها تُفكّرُ بي بينما أنت هَلْ ضَرْبها؟

Mastürbasyon yaparken onu düşünüyor musun?
عندما تَستمنى، هَلْ تُفكّرُ بشأنها أبداً؟

Meryem'in Tanrı'yla seks yaptığını düşünüyor musun?
هَلْ تُفكّرُ ماري تُمارسُ الجنس مَع الله؟

Sokakta olduğunuz zaman düşünüyor musunuz?
عندما تكون في الشارعِ،هَلْ تُفكّرُ في الموضوع؟

Beyaz mızrağı Ka'Ren'in kazanacağını ve Evolet'i hak edeceğini düşünüyor.
تُفكّرُ كا,رين سَيَرْبحُ الرمحَ الأبيضَ وإدّعاء ايفوليت.

Merak ediyordum, Hiç beni düşünüyorsunuz?
أنا كُنْتُ فقط أَتسائلُ، هَلْ تُفكّرُ بي أبداً؟

Gerçekten bunun kasıtlı olarak mı yapıldığını düşünüyorsunuz.
تُفكّرُ شخص ما حقاً هَلْ هذا بتعمد؟ نحن لا نَعْرفُ.

Bunca şeyi geleceğiniz için düşünüyorsunuz.
تُفكّرُ بشأن المستقبلِ , كُلّ أنواع المادةِ.

sence aldığın ilaçların onun üzerinde bir etkisi olmuş mu?
تُفكّرُ المخدّراتَ هَلْ كَانَ عِنْدَهُ أيّ تأثير عليه؟

sence bir yıldırım bunu yapabilir mi ?
تُفكّرُ برقاً كان يُمكنُ أنْ يُسبّبَ هذا؟

Bütün o gençken yaptığın şeylerden dolayı mı üzüldüğümü mü sanıyorsun?
تُفكّرُ كُلّ تلك المادةِ الذي أَنا منزعجُ، بأَنْك عَمِلتَ كa مراهق؟

Çevreyi umursamadığımı sanıyorsun ama umursuyorum
أنت لا تُفكّرُ بأنّني أَهتمُّ به البيئة، لَكنِّي أعْمَلُ.

Sizce her şeyi planlıyor mu yoksa ilerlemek için uyduruyor mu?
يَعمَلُ أنت تُفكّرُ فييُخطّطُه كُلّ، أَو فقط يَتجمّلُه كما يُوافقُ؟

Düşününce çok komik geliyor.
نعم. تَعْرفُ، هو مضحكُ عندما تُفكّرُ في الموضوع.

Umarım bu söyledikleri düşünürsün.
هو فقط أَتمنّى بأنّك تُفكّرُ بشأنه بأَنْك تَعْملُ.

Benim bununla bir alakam olduğunu mu düşünüyorsun?
أنت لا تُفكّرُ بأنّني كَانَ عِنْدي أيّة علاقة بهذا.