| Bunların siğil yaptığını bilmiyor musun? | Open Subtitles | ألا تعلم أن هذا الأشياء تظهر بك ثآليل ؟ |
| Aletinde siğil var. | Open Subtitles | توجد ثآليل على أعضائه التناسليّة |
| "bır bır konuşan, süpürgeye binen burnunda siğil olanlardan..." | Open Subtitles | مثل، "ثرثرة ثرثرةِ، الركوب على مكنسة، ثآليل على الأنف "؟ |
| Dahaki sefere, sana siğiller verir. | Open Subtitles | المرة القادمة سأعطيك ثآليل |
| - Ya da siğiller. - Öyle söylüyorsan. | Open Subtitles | أو ثآليل - إذا كان هذا ما تقوله - |
| Artık yüzünde hiç siğil kalmadı. | Open Subtitles | لم يعد لديها الآن أي ثآليل. |
| - Hayır, siğil yoktu. | Open Subtitles | لا ثآليل أنفية |
| Yüzünde kocaman siğiller vardı. | Open Subtitles | ثآليل كبيرة على وجهه. |