Doğru. Bu yüzden Üç atış yapmanızı istemiyorum. | Open Subtitles | بالطبع لهذا لم أطلب أن تطلقو ثلاث طلقات. |
Tebrikler çaylak. Üç atış, üç isabet. | Open Subtitles | أحسنت أيها الإختباري ثلاث طلقات, ثلاث إصابات |
Zapruder'in filmine göre Üç atış 5,6 saniyede gerçekleşiyor. | Open Subtitles | فيلم -ذايرودر- يحدد ثلاث طلقات في 5.6 ثانية |
Elimizde üç mermi kovanı var, kitap deposundan üç el ateş edildi. | Open Subtitles | لدينا ثلاث رصاصات و ثلاث طلقات التي جاءت من دار محفوظات كتاب |
Adamın Interpol'de kabarık bir dosyası ve kafasının arkasında Üç kurşun deliği var. | Open Subtitles | صحيفته لدى الشرطة الدولية بطول ذراعك وسكنت ثلاث طلقات داخل رأسه. |
Kafasına sıktığım üç mermiyi göz önüne alırsak ben de öyle olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | باعتبار اني وضعت ثلاث طلقات براسه انا اتمنى هذا |
Sıçarken Üç kurşun sıktım. | Open Subtitles | ثلاث طلقات بينما كان يقضي حاجته |
Babanın hayatını kurtarman için sana Üç atış vereceğim. | Open Subtitles | أنا سأعطيك ثلاث طلقات لإنقاذ حياة أبيك |
- Üç atış veya, bilmiyorum, iki. - Bir dakika, iki mi üç mü? | Open Subtitles | ثلاث طلقات أو لا أعلم، إثنان - لكن، هل هي إثنان أمّ ثلاثة؟ |
- Ne bileyim. Üç atış. - Üç atış. | Open Subtitles | لا أدري، ثلاث طلقات - حسناً، ثلاث طلقات - |
İşte burada, Üç atış var. | Open Subtitles | ومن هناك، ثلاث طلقات. |
Benzer Üç atış. | Open Subtitles | نفس ثلاث طلقات. |
Yani Üç atış? | Open Subtitles | ثلاث طلقات إذاً؟ |
Sadece üç el silah sesi duydunuz, bu konuda kimseyle konuşmayın. | Open Subtitles | أنت سمعتى ثلاث طلقات فقط ولا تناقشى ذلك مع أحد |
Çok tuhaf, oradan üç el ateş edildiği halde... on dakika boyunca kimse depoyu kapatmıyor. | Open Subtitles | بما يخالف المنطق حيث أطلقت ثلاث طلقات من دار المحفوظات لا أحد اهتم بدار المحفوطات لمدة عشر دقائق أخرى |
Kadın 38 kalibrelik bir silahla gövdesine Üç kurşun yemiş. | Open Subtitles | حسناً, أخذت ثلاث طلقات عند الجذع بطلقات 3.8 مل |
Görünen o ki Bay Galasso, Bay Gold'un borcunu Jimmy Porter'ın kafasına üç mermi yerleştirerek kapattı. | Open Subtitles | من وجهة نظرنا يمكننا القول ان السيد غلاسو قام بتسوية دين السيد قولد عن طريق وضع ثلاث طلقات في رأس جيمي بورتر |
Kafasına sıktığım üç mermiyi göz önüne alırsak ben de öyle olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | باعتبار اني وضعت ثلاث طلقات براسه انا اتمنى هذا |
Sıçarken Üç kurşun sıktım. | Open Subtitles | ثلاث طلقات بينما كان يقضي حاجته |
Adamımız kafasında üç kurşunla yere serilmiş. | Open Subtitles | إنه مستلقِ على الأرض، وفى رأسه ثلاث طلقات |