| Yani, birisini öldürmenin daha kolay yolları var. | Open Subtitles | أعني أن ثمة طرق أسهل لقتل أحد ما. |
| Oraya gitmenin başka yolları var. | Open Subtitles | أعلم. لكن ثمة طرق أخرى للذهاب إلى هناك |
| Karşı koymanın da yolları var. | Open Subtitles | ثمة طرق للمقاومة. |
| Para kazanmanın, insanların işlerine burnunu sokmaktan daha iyi yolları da var. | Open Subtitles | ثمة طرق أفضل للعمل من التدخل في أعمال الناس |
| Deşarj olmanın başka yolları da var. | Open Subtitles | ثمة طرق أخرى للترويح عن النفس |
| Önümüzdeki 10 dakikayı geçirmek için ailemi konuşmaktan daha iyi yollar var. | Open Subtitles | ثمة طرق كثيرة أفضل لقضاء الـ10 دقائق القادمة من مناقشة أمر والداي |
| Üzme kendini. Chuunin olmak ille de sınavı vericen diye bir kaide yok. Başka yollar da var. | Open Subtitles | لا تكتئب هكذا, ثمة طرق لكي تصبح تشونن من دونما اجتياز امتحان التشونن |
| Bu işten sıyrılmanın yolları var. | Open Subtitles | ثمة طرق عديدة للخروج من هذا. |
| İstediğimizi elde etmenin daha kolay yolları var. | Open Subtitles | ثمة طرق أسهل لنيل مرادنا |
| - Bunu kanıtlamanın yolları var. - Hey. | Open Subtitles | ثمة طرق لإثبات ذلك |
| Bunu çözmenin başka yolları var. | Open Subtitles | ثمة طرق أخرى لحل المسألة |
| Güvende olmanın bazı yolları var. | Open Subtitles | ثمة طرق لتجنب المخاطر. |
| Bunu anlatmanın farklı yolları var Sonya. | Open Subtitles | (ثمة طرق آخرى للعناية بها يا (صونيا |
| Fikrini söylemenin başka yolları da var. | Open Subtitles | ثمة طرق أخرى لتوضح هدفك |
| Ölmenin daha kötü yolları da var. | Open Subtitles | ثمة طرق أسوأ |
| Başka yollar var. Ama hepsi aynı kapıya çıkar. | Open Subtitles | ثمة طرق أخرى لكنها ستؤكد على ما أقوله لك |
| Yaratıcınla buluşmak için daha kötü yollar da var. | Open Subtitles | ثمة طرق أسوأ لمقابلة الخارج، صحيح؟ |