Fisk Üniversitesinde yüksek lisans eğitimimi tamamladıktan sonra, doktoramı yapmak için Yale'e gittim. | TED | بعد حصولي على الماجستير في فيسك، إتجهت إلي جامعة يال لإكمال درجة الدكتوراه. |
Washington yolundasın çünkü Yale ve Harvard'lı dostların işletiyorlar orayı. | Open Subtitles | واشنطن أصبحت هكذا بسبب أصحاب جامعة يال وهارفارد الذين يديرونها |
Büyük oğul Linus Larrabee Yale Üniversitesi'nden mezun oldu. | Open Subtitles | لاينس لارابي الابن الاكبر تخرج من جامعة يال |
Yale'den Profesör Hartley'le tanışmanı istiyorum. - Bu, oğlum Charles. | Open Subtitles | أريدك أن تقابل البروفيسور هارتلي من جامعة يال هذا هو ابني تشارلز |
Etrafta dolanıp duruyorsun, Yale bursunu kaybedeceksin. | Open Subtitles | تظل تعبث حتى تضيع منك المنحة الدراسية إلى جامعة يال. |
Verity, yeni anneniz, Yale'daki en genç profesör. | Open Subtitles | فرتي ستكون والدتكم الجديدة إنها البرفيسورة الأكثر صغراً في جامعة يال. |
Bak dostum, Yale'e günde 12 saat çalışayım diye gitmedim. | Open Subtitles | اسمع , يارجل لم أذهب الى جامعة يال لأعمل 12 ساعة يومياً |
Yale'e erken erken kabul edilmek ve bir daha bir amigoya ya da polo oyuncusuna bakmak zorunda kalmamak. | Open Subtitles | لأدخل جامعة يال ولا أحتاج للنظر إلى لاعب بولو ثانية |
- Bak Blair, biliyorum manzaranı Yale'e ayarladın ama bu kurukafa-kemik işi biraz fazla. | Open Subtitles | اسمعي يابلير اعلم انا قبولك حتمياً في جامعة يال لكن الحادثة كانت كبير بما فيه الكفاية |
Çocuk santraç ustası, lisede beysbol takımının atıcısı, Yale'de fırlatıcısı. | Open Subtitles | مبدع في لعبة الشطرنج منذ صغره وكان رامي فريق البيسبول في الثانوية ، ومفصول من جامعة يال |
Eğer bize bir şey olursa Henry'i Yale'e sokma işi sana ve Garcia'ya kalıyor. | Open Subtitles | مرحبا,هنري ان حصل أمر لنا فعلى عاتقك انت و غارسيا ان تجعلاه يرتاد جامعة يال |
Bana bir Yale diploması ve Hamptons'da bir ev ver. | Open Subtitles | منحني درجة علمية من جامعة يال ومنزلاً في هامبتون |
Evet, fakat Jesse Bolton'un Yale'e gitmesi hakkında konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | نعم, ولكنني أردت إخبارك أن هناك طالب اسمه جيسي بولتون سيذهب إلى جامعة يال |
Peki ya sen Yale'de harika bir sanatçı olmaya çalışmıyor muydun? | Open Subtitles | لكن ألست في جامعة " يال " تصبحين فنانة عظيمة ؟ |
Yale Hukuk Fakültesi mezunuyum. | Open Subtitles | كلية حقوق جامعة يال المحكمة العليا الميدانية |
Elit bir konumda olma hakkımın getirdiği dahili ve harici sorgulamalara karşın, mezun olduğumda, Yale'in 312 yıllık tarihinde astrofizik alanında doktora derecesi elde eden ilk siyahi kadın olduğumu söylemekten dolayı gurur duyuyorum. | TED | على الرغم من الأسئلة الضمنية والصريحة عن حقي في أن أكون من النخبة، أنا فخورة أن أخبركم أنه عندما تخرجت، كنت أول إمرأة سوداء تحصل على شهادة الدكتوراه في الفيزياء الفلكية من جامعة يال منذ 312 سنة. |
Paul ile Yale'de tıp okulunun ilk yılında tanıştık. | TED | التقيت انا و بول كطلبة في السنة الأولى للطب في جامعة "يال" |
Ama bu Yale'deki maymunlarımıza öğrettiğimiz para birimi aslında insanlarla kullanmaları için, aslında farklı yiyecekler almaları için. | TED | ولكنها كانت وحدة العملة التي علمنا قرود الأبحاث في جامعة يال أن يستخدموها مع البشر، ليشتروا فعلا الأنواع المختلفة من الطعام. |
Bu bokları yemeye devam edersen, Yale bursunu kaybedeceksin. | Open Subtitles | تظل تعبث حتى تضيع منك المنحة الدراسية إلى جامعة "يال" |
Yale'de iken baban oda arkadaşımdı. | Open Subtitles | والدك كان زميلي في الغرفة في جامعة يال |