| Bana, eskiden Jan'e nasıl davranıyorsanız o şekilde davranmak durumundasınız. | Open Subtitles | انت مجبر على معاملتي بالطريقة نفسها التي تعامل بها جان |
| Geum Jan Di, kolyeyi arıyor, dağa yalnız başına çıktı. | Open Subtitles | جان دي قالت انها ذهبت لإيجاد القلادة و ذهبت للجبل. |
| Çünkü Geum Jan Di ay, Gu Jun Pyo yıldızının kaçmasına müsaade etmez. | Open Subtitles | لأن غوم جان دي هي القمر الذي لا يستطيع ترك جون بيو النجم. |
| Jean ile arana birini koyman bile zaten yeterince önemli. | Open Subtitles | الحقيقة أنك أدخلتي شخص بينك وبين جان هذا هام جدا |
| Haven Hamilton'a gelince Barbara Jean'in her çıktığı yerde, ben de çıkarım. | Open Subtitles | أما بالنسبة هافن هاملتون، هو أمر جيد سأظهر أينما تظهر باربرا جان. |
| Bak, Jeanne, bu sıradan bir istiridye vahşi olağan üstü bir şekilde kuvvetli. | Open Subtitles | انظري, يا جان, إلى هذه الأسماك الصدفية العادية إنها بحرية طائشة بقوة استثنائية. |
| Beden Eğitimi öğretmeni Jane Martindale bulmuş, bu civarda bisikletle geziyormuş. | Open Subtitles | نعم, وعثرت عليها شابة تُدعى,جان مارتيندال كانت تتريض بالدراجة فى المنطقة |
| Kadınların sekste zirveye ulaşma yaşı her ney ise Jan'inki geçen haftaydı. | Open Subtitles | المراة تبلغ ذروتها الجنسية في العمر الذي فيه جان . الاسبوع الماضي |
| Uzun zaman önce Jan Smuts adında birini tanımıştım. | Open Subtitles | لقد كنت أعرف رئيس الوزراء جان سموتس لمدة طويلة |
| Bay Jan Godefry sizin için her şeyi ayarladı. | Open Subtitles | السّيد جان جوديفري كُلّ شيء المرتّب لَك. |
| Bu Andries Bonger, Jan Bonger'ın yeğeni. Bu da benim amcam Cent. | Open Subtitles | اقدم لك اندريس بونغير ابن اخ جان بونغير انه عمي سينت |
| Çok teşekkür ederim. Hoşçakal. Jan denen kızı işe almak zorundaydık çünkü Brian'ı takip etmişti. | Open Subtitles | كنا يجب أن نعين هذه البنت جان لأنها تبعت براين |
| Güzelim Jan'ı ve onu nasıI yıllar önce kaybettiğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | أفكر فى جان الجميله كيف فقدتها منذ سنوات طويله. |
| Jan Mayan'daki NATO üssünden 1 60 kilometre uzaktayız. | Open Subtitles | بعيدا عن الإشعاع قدر الامكان نحن على بعد 160 كيلومتر من قاعدة الناتو في جان مايين |
| Biliyor musun, eşim Esther de Barbara Jean aynı katta. | Open Subtitles | كما تعرف، زوجتي استر تملك نفس الإسم مع باربرا جان. |
| Jean, onun da neredeyse kendisi kadar ellerinin çabuk olduğunu söyledi. | Open Subtitles | جان قال أن ولده أصبح سريعا في إستخدام يديه، كأبيه تمام. |
| Savaştan dönen Jean, Andrée ile evlendi ve birlikte film yapmaya başladı. | Open Subtitles | بعد الحرب ليتزوج جان من آندريه و ليدخل في صناعة السينما برفقتها |
| Burada Frank Gehry Jean Nouvel, Shigeru Ban ve Neil Denari gibi mimarların tasarladığı binaları görebileceğiniz bir yer var. | TED | هناك نقطة يمكنكم الوقوف هنا ورؤية بناء فرانك جيري، جان نوفيل وشيجيرو بان ونيل ديناري. |
| Jeanne, biraz ciddi ol. Kaybedecek zamanım yok. | Open Subtitles | جان , تكلمي بجدية فليس لدي وقتٌ لكي أضيعه |
| Jane gibi tatlı ve ateşli biri ile konuşabilmen bile büyük bir şans. | Open Subtitles | يجب ان تشعر انك محظوظ لأنك تكلمت مع شخص جذاب ولطيف مثل جان |
| Ama Jandi, Jun Pyo sunbae'ye çikolata vermiyor musun? | Open Subtitles | لكن جان دي , ألن تعطي شوكولاته لـ جون بيو سانبيه ؟ |
| Hiçbir Elf sahnede oynamadığı sürece saraya giremez. | Open Subtitles | ا جان في القصر مالم هم يؤدّون. |
| Arkadaşım Jaan Tallinn, füze biliminde olduğu gibi teknolojiyi güçlendirmemizin yeterli olmadığını ifade ediyor. | TED | يشير صديقي جان تالين إلى أنه كما هي الحال مع الصواريخ، ليس كافيًا أن نجعل التكنولوجيا لدينا أقوى. |
| General Gan enerjimizi içeriye saklamalıyız. | Open Subtitles | "ايها الجنرال "جان يجب ان نوفر الطاقة للداخل |
| Gunn, bu adamların öldükleri otellerdeki çalışanlarla görüşebileceğini düşünüyordum. | Open Subtitles | جان * أعتقد انك يمكن أن تبدء بالعمال * فى الفندق حيث مات هذا الرجل |
| Prenses Who Jen, on beş yaşında. | Open Subtitles | الأميرة جان بعمر خمسة عشر سنة الأميرة لي لي فخامتك |
| Gian Piero ve Massimo da öyle. Onlar buraya gelemedi, çünkü... | Open Subtitles | و كذلك جان بييرو و ماسييمو الذين لم يستطيعوا أن يكونوا هنا |
| Joan of Arc'dan daha güçlü bir bir kadın düşünemiyorum. | Open Subtitles | فعليا لا أستطيع التفكير بإمرأة أقوى من جان دارك |
| Ama o sabahtan önce karanlık güçler, Kara Elfler, mutlak ve şüphesiz bir egemenlik sağladılar. | Open Subtitles | ولكن قبل ذلك الفجر، كان هناك قوى شريرة، جان الظلام، تحكم كل شيء وبدون منازع. |
| Sevgi ve anlayışı öne çıkarmak için ben Gungan ayinsel tarz becerisini yaratmak ve Ticaret Federasyonu ile paylaşmak. | Open Subtitles | لا شئ انا اصنع واشارك اسلوب الفن المقدس الجن جان |