| yan yollardan güneye doğru gidin. Ben ana yoldan gideceğim. | Open Subtitles | اعمل على الطريق الجنوبي على أحد جانبيه وأنا سوف أخذ الطريق الرئيسي |
| Ama test işleminin resmi sonuçları, LSDM'nin yan etkileriyle bağdaştırılamayacak. | Open Subtitles | التفسير الرسمي لنتائج التحليل لا يمكن أن يتم ربطه كآثار جانبيه لحمض الليسرجيك |
| Sabrina, granülleri alabilirsin ama seni uyarayım, doğruluğun acı verici yan etkileri olabilir. | Open Subtitles | دعيني أحذرك فالحقيقة قد تكون ذات أعراض جانبيه مؤلمه |
| Operasyon başarılı geçse bile, yan etkilere maruz kalabilirsiniz. | Open Subtitles | حتى لو نجحت العمليه , ستعانى من آثار جانبيه |
| İnanıyoruz ki, Mall'ın iletişimsel ve söylemsel alanıyla, her iki yanda sıralanan müzeler arasında büyük bir kopukluk var. | TED | نعتقد أن هناك فاصلا ضخما بين الفضاء الخطابي والتواصلي للمول والمتاحف التي تمتد على كل من جانبيه. |
| yan etkileri var biliyorum ama, çişini tutamama sona eriyor ve hastaların çoğunda cinsel bozukluk | Open Subtitles | هناك اعراض جانبيه محتملة، لكن الشهوة الجنسية تقل العجز الجنسي يمكن معالجته بأي شيء بالفياجرا، إلى النفخ القضيبي |
| Emin misiniz, bunun yan etkisinin olmayacağına? | Open Subtitles | هل أنتم متأكدون يارجال أن هذا لا توجد له آثار جانبيه |
| Bu tür durumlarda, yan etkilerinin olmaması için içini rahatlatman gerekir. | Open Subtitles | فى هذه الحالات انت تحتاج الى الراحه حتى لا يوجد اى اعراض جانبيه |
| Yeah, bak, ben... bak, izin gününde rahatsız etmek istemezdim ama hapların yan etkisi beni çok kötü yaptı sen geri gelene kadar onları kullanayım mı? | Open Subtitles | أنا فقط اعاني من اعراض جانبيه سيئه من هذا العقار اواصل تعاطيها حتى عودتك؟ |
| Onların her biri için bir yan etki var ama bizde ki 600 kişi için yok. | Open Subtitles | لكل واحد كما يزعمون لديه اعراض جانبيه لدينا 600 شخص ليس لديهم اعراض |
| Quentin Sainz bu ilanı yayınladı çünkü davanız bu ilacın kendisinin de bilmediği yan etkileri olduğunu kanıtladı. | Open Subtitles | غوينتن ساينز وضع هذا الاعلان لان دعواكم وضحتها ان العقار لديه اعراض جانبيه لم يكن يعرف عنها |
| Benim yaptığım ilacın yan etkilerinin benim yerine sizde olması kesinlikle adil değil. | Open Subtitles | وايضا ليس من العدل ان تكون لديك اعراض جانبيه من العقار الذي صنعته والذي لم افعل |
| Maggie ,yönünü işaretleyin Bir yan dikiş ile . | Open Subtitles | ماجى,قومى بتحديد مكان الورم بغرزه جانبيه |
| Ayrıca diğer doğum kontrol haplarından büyük ölçüde daha az yan etki gösteriyor. | Open Subtitles | وقد اتضح ايضاً انه له اعراض جانبيه اقل من الادويه الفمويه |
| Beni kandırıp verdiğiniz ilaçların korkunç yan etkileri vardı. | Open Subtitles | تلك الحبوب خدعتيني لأخذها وهي تسبب أعراض جانبيه فظيعه |
| İlmeklendikten sonra herhangi bir yan etki gösterdi mi? | Open Subtitles | تخطيط القلب ؟ أي اثار جانبيه من الخياطه ؟ |
| veya yan etkiyle karşılaşırsan bana söyleyeceğine söz ver, tamam mı? | Open Subtitles | او تختبرين اي اثار جانبيه عدي بأنك سوف تخبرينني حسناً |
| Laboratuardayken rahatsız olur veya yan etkiyle karşılaşırsan bana söyleyeceğine söz ver, tamam mı? | Open Subtitles | اذا شعرتي بعدم الارتياح او أختبرتي أي أثار جانبيه عديني بأن تخبريني , حسناً |
| Ve yaklaşık 60 metre ötede 20 katlı bir bina yan yatmış halde... | Open Subtitles | وهناك حوالى مبنى سكنى من 20 طابقاً راقدا على جانبيه لـ 200 قدم بعيداً... |
| Bu sembolün, bir nesne olmaması, bir görüntü olmaması, bir yapay olgu olmaması, aslında bir alan olması harika ve sadece her iki yanda sıralanan binalar şeklinde tanımlanıyor. | TED | وما هو رائع هو أن هذا الرمز ليس شيئا ولا صورة، وهو ليس أداة، في الواقع هو فضاء، وهو محدد نوعا ما بخط بنايات على كل من جانبيه. |