| Sen de alnında fiyat etiketi olan garip kızsın. | Open Subtitles | أنت الفتاة الغريبة التي كنت تضعين ثمناً على جبينك |
| Kırmızı senin peçen , kırmızılar parlatıyor saçlarını... kırmızı alnında nokta olmuş, miskle güzel koku. | Open Subtitles | الأحمر هو وشاحك، واللون القرمزي في جبينك والنقطة الحمراء في جبينك، عبيرها مثل المسك |
| Ayrıca kimse, senin sıkıcı yalanlarını, ...terleyen Alnını ve gitmeyeceğin belli olan noteri umursamıyor. | Open Subtitles | و لا احد يهتم... بأكاذيبك المملة و جبينك المتعرق و لا يهتم ايضا بالكاتب العدل الذي من الواضح انك ليس ذاهبا اليه.. |
| Ya kiracıların çok janjanlı olmaz ama kirayı ödersin ya da pelvis muayenelerini Alnına takılı bir madenci lambasıyla yaparsın artık. | Open Subtitles | إمّا مستأجرين دون المستوى ولكنّهم يدفعون الإيجار وإمّا إنّك ستجري الفحوصات الحوضية بمصباح مناجم مُثبّت على جبينك. |
| Hala öyleyim. Hastaneye giderken alnından öpmüştüm | Open Subtitles | ما زلت كاملة في الطريق إلى المشفى، قبلت جبينك |
| "Sakın Kaşlarını çatma, Bunu çoktan anlamalıydın | Open Subtitles | # لا تقطب جبينك # # يجب أن تكون عرفت الآن # # كان لديك كل سبب للشك بي # |
| Yalan söylediğinde yüzün kızarır, alnın terler ve eğer büyük bir yalansa kekelemeye başlarsın. | Open Subtitles | وعندما تفعلين يتحوّل وجهك للأحمر هنالك نقاط عرق صغيرة على جبينك ولو كانت كذبة كبيرة, تبدئين بالتمتمة مجدداً |
| Ana eğitim sırasında alın korteksine aldığın darbe olabilir mi? | Open Subtitles | صدمة حادّة في فصّ جبينك بسبب تدريبٍ قاسٍ في الجيش؟ |
| Ama alnında büyük bir iz bırakmış, ve saçını geri yatırmış. | Open Subtitles | ولكنها تترك علامة كبيرة على جبينك وتدفع شعرك الى الخلف |
| Ve kendi 747 imi phew-- tam senin o sikik alnında patlatacağım. | Open Subtitles | وبينما أدمر طائرتي 767 تماما في جبينك المذهل |
| Hala alnında "Beni Vurun" tabelasıyla geziyorsun bakıyorum. | Open Subtitles | لا تزال ترتدي عين الثور على جبينك, حسبما أرى |
| Kafanı duvarın kenarına çarpıp Alnını yarmıştın. | Open Subtitles | اصطدمت بحافة جدار وأَصبت بجرح في جبينك. |
| Aslında Alnını hedeflemiştim. | Open Subtitles | قصدت أن أقبل جبينك |
| Peki, Alnına koy ve sana gerçeği göstermesini iste. | Open Subtitles | حسنا، ثبيتيها على جبينك و أطلبي منها أن تريك حقيقتها |
| Alnına haç işareti çizeceğim... annenle babandan da aynı şeyi yapmalarını isteyeceğim. | Open Subtitles | سأرسم إشارة على جبينك... ...وأدعو والديك يفعلو أيضا. |
| İkincisi ona saldırırsın ve ben de seni alnından o alete atarım. | Open Subtitles | الطريقة الثانية هي, إن هاجمتها, فإنني سأثقب لك جبينك |
| alnından yansımama bakıyorum ve bence iyi göründüğümü söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أقول لك إنّني أنظر إلى إنعكاسي على جبينك وأعتقد بأنّني أبدو جيّدا |
| "Kaşlarını çatma, aklını başına topla | Open Subtitles | # لا تقطب جبينك # # يجب أن تكون عرفت الآن # |
| Kaşlarını Helen Mirren'nin o bikinili fotoğrafını gördüğünden beri hiç bu kadar çatık görmemiştim. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}لم يسبق ورأيت جبينك مجعّد هكذا {\pos(192,220)}منذ مشاهدتك لصورة (إلين ميرن) مرتدية بكيني |
| Ellerini başının üzerine koy, alnın yere değsin! | Open Subtitles | ضع يديك خلف رأسك وضع جبينك على الأرض |
| alnın Sade'ninki gibi. | Open Subtitles | إن جبينك ضخم جداً |
| böcekler senin alın koruyucuna ulaşmak için hareket ediyorlardı. | Open Subtitles | كانت الحشرات تتحرّك طوال الوقت متجهة نحو حامية جبينك |
| Bir sonraki enerji gölcüğü Işık Çakrası'dır. Alnının tam ortasında bulunur. | Open Subtitles | البحيرة السادسة من الطاقة هي شكرت الضوء وموقعها في نصف جبينك |
| Alnınızın ortasına yazılmış! | Open Subtitles | اذهب واحفره على جبينك |