Bu şiddetli video oyunları meselesi ama tamamen yeni bir seviyede çünkü bu içgüdüsel hareketlere bir ekrandaki görüntülere göre çok daha fazla tepki veriyoruz. | TED | هو ذات السؤال الخاص بألعاب الفيديو العنيفة ولكن على مستوى جديد تمامًا هذا العنف الداخلي الذي نستخدمة بشكل أكثر حدة مقارنة بصور على شاشة ما. |
Jenner'ın buluşunun ardından gelen tüm aşılara kapıyı açtığı gibi, keşfettiğimiz ilaçlar da tamamen yeni bir alan olasılığını ortaya çıkardı: önleyici psikofarmakoloji. | TED | ومثلما فتح اكتشاف جينر الباب لكل اللقاحات التي تلته، فإن الأدوية التي اكتشفناها فتحت إمكانية مجال جديد تمامًا: علم الأدوية النفسي الوقائي. |
ve tüm diğerleri uzun yaşam süreleri ve küçük ailelerin olduğu bu köşeye yerleşiyor ve tamamen yeni bir dünya var oluyor. (Alkış.) | TED | وتتحرك بقيتها إلى أعلى نحو الزاوية حيث يكون هناك متوسط أعمار أطول وأسر صغيرة، ويكون عندنا عالم. جديد تمامًا (تصفيق) |
Bu, görünürlüğümüz açısından yepyeni bir dünya. | TED | إنه عالم جديد تمامًا من ناحية قدرتنا على الرؤية. |
Bir dinozor, ağaç yaşamında yepyeni bir seviyeye geçmiştir. | Open Subtitles | ديناصور أخذ حياة الأشجار لمستوى جديد تمامًا |
Sihirli bir şekilde üçüncü şişemiz tamamiyle yeni bir şeye dönüşmeye hazırdır. | TED | وكأنه سحر..العلبة الثالثة جاهزة لإعادة التصنيع إلى شيء جديد تمامًا |
tamamiyle yeni bir tür. | TED | نوع جديد تمامًا. |
Burada yeni bir kısım, bu alanın yepyeni bir kısmı oluşur, tam o anda sizin için olası olan o noktaya ulaşmadan önce ön görmenizin mümkün olmadığı bir şeydir bu. | TED | ما يحدث هو أن هناك جزء جديد، جزء جديد تمامًا في ذلك الفضاء، ويصبح ممكنًا لكم في هذه اللحظة بالذات، بدون حتى تواجد الإمكانية لكم أن تتوقعوا حدوث هذا قبل وصولكم لتلك النقطة. |
yepyeni bir seviyeye geçtik. | Open Subtitles | لقد وصلت علاقتنا لمستوى جديد تمامًا. |