| Homer, Grady'nin söylemeye çalıştığı... Nasıl desem? | Open Subtitles | هومر، ما يحاول جرايدي قوله كيف يمكنني قول هذا؟ |
| Ayrıca yensin ya da yenilsin, Grady Sizemore yine de en yakışıklı oyunculardan biri, öyle değil mi? | Open Subtitles | سواء خسر او فاز جرايدي مازال واحد من احسن الاعبين وسامه،صحيح؟ |
| Ayrıca Grady'nin forması sadece bana mı her zamankinden daha düzgün görünüyor? | Open Subtitles | أنه انا او ملابس جرايدي تبدو أكثر سلاسة قليلا من المعتاد؟ |
| Grady ölmeden bir buçuk saat önce onunla yorucu bir çalışma yaptı. | Open Subtitles | كان لديه جلسة لرمي الكرة مع (جرايدي) بحوالي سّاعة ونصف قبل موته |
| Var. Biz ona "Grady'nin ayakkabı dolabı" diyoruz. | Open Subtitles | بلى، اسمها خزانة أحذية جرايدي |
| Sen bir Grady hayranısın. | Open Subtitles | انتم مشجعات جرايدي (لاعب في فريق كليفلند) |
| Kıdemli vuruş koçu Grady Barret önceki gün kalp krizinden düşüp öldü. | Open Subtitles | المدرب (جرايدي باريت) مات قبل أيام بنوبة قلبية |
| Mel, Grady'nin temiz olduğunu söylüyorsa, temizdir. | Open Subtitles | {\pos(195,225)} إذ قال (ميـل) أنّ (جرايدي) كان نظيفـًا هذا يعني بأنّه كان نظيفـًا |
| Grady mükemmel koçlardan birisiydi. | Open Subtitles | {\pos(195,225)} (جرايدي) درّب حقـًا رفقة من بعض العظماء |
| Evet, Grady Barrett'in trajik ölümünü araştırmamız için bizi kiraladığı gibi... | Open Subtitles | أجل، إستأجرني للتحقيق في الموت المأساوي لـ(جرايدي باريت) |
| - Shawn, dinle, bence Mel, Grady'nin haberi olmadan birisinin ona gizlice Greenies verdiğini söylerken haklıymış. | Open Subtitles | (شـون)، إستمع، أعتقد أن (ميـل) كان محقـًا حول دس المخذرت لـ(جرايدي) من قِبل شخص ما بدون معرفته |
| Grady yanlış şişeyle eve gitti, orada bir kaç yudum aldı. | Open Subtitles | جرايدي) ذهب إلى المنزل ومعه الزجاجة الخطأ تجرع قليلاً منها |
| Shawn, eğer Izzy hapları kendisi kullanmıyorsa o zaman Grady'i öldürmeye çalıştığını varsaymalıyız. | Open Subtitles | (شـون)، إذا لم يكن (إيـزي) يتناول الحبوب بنفسه ربّما قد حان وقت إعتباره بأنّه كان يحاول قتل (جرايدي) |
| Grady'nin, uyuşturucunun şişeye Cal tarafından yerleştirildiğini ispatlamak için. | Open Subtitles | لأثبت أن المخدّرات التي قتلت (جرايدي) وضعت هناك من قبل (كـال) |
| Bir kere bile Grady ikizlerinden sonrasına gelemedin. | Open Subtitles | لم تتمكن من مشاهدة ما حدث بعد ظهور توأم الأخوة (جرايدي) |
| Bir kere bile Grady ikizlerinden sonrasına gelemedin. | Open Subtitles | لم تتمكن من مشاهدة ما حدث بعد ظهور توأم الأخوة (جرايدي) |
| Demek Grady'nin yaşadığı yer burasıymış, ha? | Open Subtitles | {\pos(195,225)} هنا يقطن (جرايدي) إذًا؟ |
| Grady Lamont. | Open Subtitles | "جرايدي لامونت" |
| Lamant mı, Grady mi? | Open Subtitles | (لامونت) أو (جرايدي)؟ |
| Grady iyi bir adamdı. | Open Subtitles | (جرايدي) كان رجل جيّد |