| Ölümcül ışını, bereketli vadileri çorak topraklara çevirir. | Open Subtitles | شعاعها القاتل حوّل السهول الخصبة إلى أراض جرداء |
| - ...diğer yerlerin çorak kaldığı bir dünya. | Open Subtitles | و باقي الحقول تبقى جرداء. تقصدين العقم ؟ |
| Evet, zaten birkaç yıl içinde burada bizim de gayet mükemmel çorak, cansız bir kayamız olacak. | Open Subtitles | أجل، خلال بضع سنوات سيكون لدينا صخرة جرداء قاحلة هنا تماما |
| Asit yağmuru, kıraç arazi ve zehirli su bıraktı. | Open Subtitles | والأرض أصبحت جرداء بسبب الأمطار الحمضية ؟ وتسممت المياه |
| Bu kayalık çöller aldatıcı bir güzellğe sahip olabilir ama bu kadar kıraç haldelerken pek az yaşam barındırabilirler. | Open Subtitles | قد يكون لهذه الصحاري الصخرية جمال خادع إلا أنَّها عندما تُصبح جرداء هكذا .لا يُمكن إلا لبضع أشكال الحياة أن تصمد |
| Bu yüzden, tartıştığım şey dünyadaki 7,5 milyar insanın çevrelerinin plastikle tarumar edilmesini hak etmemeleri, okyanusları plastik yüzünden fakir ya da çorak deniz haline geliyor. | TED | وبالتالي، فإن ما كنت أناقشه هو، الـ7.5 مليار نسمة في العالم لا يستحقون أن تنسحق بيئتهم بسبب البلاستيك، أن تنضب المحيطات أو تصير الحياة البحرية جرداء بسبب البلاستيك. |
| Denize bakan çorak bir yayla vardı. | Open Subtitles | كانت هضبةً جرداء تطل على البحر |
| çorak çöllerde yağmurları arıyoruz. | Open Subtitles | " و في صحراء جرداء نتأمل هطول المطر " |
| "Gittiğinden beri çorak düşüncelerim kemiklerime kadar ürpertti beni..." | Open Subtitles | منذ رحيلك ، أفكاري كانت جرداء " " ... و أصبت بالفتور حتى العظم |
| Kuru ve çorak. | Open Subtitles | كأرضٍ جافة و جرداء |
| Arazi çorak. Çöle benziyor. | Open Subtitles | التضاريس جرداء كالصحراء |
| Kaiser Wilhelm bile 90.000 Rus esirinin, Baltık kıyılarındaki çorak bir yarımadaya sürülmelerini ve orada açlıktan ölmelerini önermişti. | Open Subtitles | حتى أن القيصر الألماني (ويلهم) اقترح أن يتم اقتياد 90 ألف سجين روسي نحو شبه جزيرة جرداء بجانب بحر البلطيق ويتركوا هناك ليموتوا من الجوع. |