"جزءِ" - Traduction Arabe en Turc

• kısmını
• parçası mı
• İşin en

Bekle, daha en iyi kısmını anlatmadım.
أوه، إنتظار. أنا لَمْ أُخبرْك أفضل جزءِ.

Hayatımın bir kısmını koruyup "Büyü bunun içine edemez, bu bende kalacak." diyemez miyim?
يَجِبُ أَنْ لا أَصِلَ إلى أَحْمِ واحد مِنْ جزءِ حياتِي ورأيي، "هذا، سحر لا يَلْفُّ مَع، هذا أنا أَصِلُ إلى العيشِ. "

Katilinizin bir kısmını bulduk.
حَسناً، حَصلَ على جزءِ قاتلِكَ.

Yoksa dışarıda yatmak da cezamın bir parçası mı?
أَو ذلك جزءِ من العقابِ، أن أنام في الخارج؟

Bu da Moore Kuruluşunun bir parçası mı?
هَلْ هذا جزءِ مِنْ مؤسسةِ مور؟

Bu oyunun bir parçası mı?
ذلك جزءِ شيء التَشويش الكاملِ؟

İşin en kötü yanı şu:
تَعْرفُ، أسوأ جزءِ حول كُلّ هذا

En iyi kısmını hâlâ anlatmadım.
أنا ما زِلتُ لَمْ أُخبرْك أفضل جزءِ.

Hâlâ en iyi kısmını anlatmadım.
أنا ما زِلتُ لَمْ أُخبرْك أفضل جزءِ.

Bu yeni dünya düzeninin bir parçası mı?
هَلْ هذا جزءِ النظام العالمي الجديدِ؟

Bu pazarlıklarınızın bir parçası mı, Albay?
- هذا جزءِ مِنْ مساومتكَ، -كولونيل؟

Onlar da şakanın bir parçası mı?
هَلْ ذلك جزءِ من الجنون؟

Bu şeyin bir parçası mı?
هذا جزءِ من ... ؟

Ama işin en güzel yanı bu değil.
لكن ذلك لَيسَ أفضل جزءِ.

Bu işin en kötü yanı;
تَعْرفُ، أسوأ جزءِ هذا