Bize doğanın bir parçası olduğumuzu ve ondan ayrı olmadığımızı hatırlatıyor. | TED | انها تذكرنا اننا جزء من هذه الطبيعة واننا لسنا بمعزل عنها |
Ne? Benim bir cinayet komplosunun bir parçası olduğumu mu düşünüyorsunuz? Peki, yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | ماذا , أنت تعتقد أني جزء من هذه المؤامرة حسنا , أنت مخطيء |
Ailemizin bir parçası olman için ne kadar uğraştığımızı biliyorsun. | Open Subtitles | هل تعرف بما التزمنا به لتكون جزء من هذه العائلة |
Bu ailenin bir üyesi olup çıkmak fevkalade bir şey olsa gerek. | Open Subtitles | إنه من الرائع الإنتهاء كونك جزء من هذه العائلة |
Zac Hedley bu çetenin bir üyesi mi? | Open Subtitles | هل زاك هيدلي جزء من هذه العصابة؟ |
Burada doğup büyüdüysen, sen de bir şekilde çetenin parçasısındır sevsen de sevmesen de. | Open Subtitles | عندما تكون طفلاً ولد هنا فأنت نوعاً ما جزء من هذه العصابة سواءاً أردت أو لم ترد |
Çünkü ya bu ailenin parçasısındır ya da değilsindir. | Open Subtitles | لأن إما كنت جزء من هذه العائلة أو لم تكن. |
Zaman zaman küçük küçük davetler, şehrin bir parçası olduğunu hatırlatır. | Open Subtitles | مخالفة من حين لآخر تجعله يشعر أنه جزء من هذه البلده |
Bu ailenin bir parçası olmak isteyip istemeyeceğini bilmek istiyoruz. | Open Subtitles | ان كنت ترغب في ان تكون جزء من هذه العائلة |
Bak, iyi veya kötü, o bu ailenin bir parçası. | Open Subtitles | للأفضل أو الأسوأ من ذلك هو جزء من هذه العائلة |
- Yakın, yoksa sizin de bu komplonun bir parçası olduğunuzu düşüneceğim Yüzbaşı. | Open Subtitles | احرقه , او الا سوف اعتبرك جزء من هذه المؤامره , ايها القائد |
İstesen de istemesen de, bu onu ailemizin bir parçası yapar. | Open Subtitles | و أحببت ذلك أم لا هذا يجعله جزء من هذه العائلة |
Kusura bakma ama her şey bu oyun bir parçası değil. | Open Subtitles | مع كامل احترامي، ليس كلّ شيء يكون جزء من هذه اللعبة. |
Ciddi bir suçlama olan tecavüz bu planın bir parçası değildi. | Open Subtitles | و ادانة جادة مثل الاغتصاب لم تكن جزء من هذه الخطط |
Fakat mesele şu; bu manyaklık öyle derin yerleşmiş ki benim gibi iyi niyetli insanlar bile bunun bir parçası olduğumuzu fark etmiyor. | TED | المشكلة أن هذا الهوس متجذر لدينا، وأن هناك أصحاب نية طيبة مثلي لا يدركون أنهم جزء من هذه المنظومة |
Fakat bütün bunların, bilimsel sürecin, bilimsel yöntemlerin bir parçası da hatalıysanız bunu kabul etmektir. | TED | لكن جزء من هذا الشيء الكامل، جزء من هذه العملية العِلمية، جزء من هذا المنهج العلمي، يسمحُ لكم بالاعتراف عندما تخطئون. |
Kız kardeşimle bu ailenin bir üyesi bile değiliz. | Open Subtitles | وأنا وأختي لسـنا جزء من هذه العائلة |
Sen de ailenin bir üyesi misin? | Open Subtitles | انت الآن جزء من هذه العائلة ؟ |