| Ancak kimse benim köprümden geçiş ücreti ödemeden geçemez. | Open Subtitles | و لكن لا أحد يعبر جسري بدون أن يدفع الرسوم. |
| Onlar köprümden karşıya geçmek istediler. | Open Subtitles | لقد أرادوا أن يعبروا جسري |
| Bu benim köprüm... Bunu kardeşim ve ben bulduk. | Open Subtitles | ...هذا جسري أنا وأختي حصلنا على تقدم مع ذلك |
| Anna, eğer kazanırsam köprümü Tuna'nın üstüne kuracaklar, benim köprümü. | Open Subtitles | (آنا)، إذا ربحت، هم سيبنونه عبر نهر (الدانوب). جسري أنا. |
| Yarın gel ve köprümü gör.. | Open Subtitles | تعالي غداً وشاهدي جسري. |
| Kramer Queensboro köprüsü ile Brooklyn köprüsü arasındaki kulvarda yüzüyor. | Open Subtitles | لأن كرايمر يمارس السباحة بين جسري كوينزبورو وبروكلن. |
| Müziğin geleceğine uzanan köprüsü. | Open Subtitles | جسري إلى مستقبل الموسيقى. |
| köprümü yapmaya devam ediyorum. | Open Subtitles | جسري ما زال موجودا |
| Amerikan Konsolosluğu, Galata'daki Sinagogu iki ayrı boğaz köprüsü ve bulunduğumuz yer, metro.. | Open Subtitles | القنصلية الأمريكية معبد "غالاتا" اليهودي في استنبول... وكلا جسري البوسفور... وهنا ، في نفق مترو. |