| Kocası öldürüldüğü sırada olağan terapi seansı için adanın öteki kıyısındaymış. | Open Subtitles | كانت في جلستها العلاجية المعتادة في الطرف الآخر من الجزيرة عندما قتل زوجها |
| Bir sonraki seansı ne zaman? | Open Subtitles | عندما هو جلستها في المرة القادمة؟ |
| Bir sonraki seansı ne zaman? | Open Subtitles | عندما هو جلستها في المرة القادمة؟ |
| Ortaokuldan lise 3. sınıfa kadar şu soda çeşmesinin başında oturduğum her saat için bir dolar alsaydım keşke. | Open Subtitles | أتمنى لو كنت حصلت على دولار نظير كل ساعة جلستها هنا من المدرسة المتوسطة وحتى السنة الثالثة في الثانوية |
| Bana bir buçuk hafta gibi gelen şurada oturduğum kırk dakikada anlayabildiğin bu mu? | Open Subtitles | توصّلت إلى هذا خلال الأربعين دقيقة... التي جلستها هنا وتبدو كأنها أسبوع ونصف؟ |
| seansı bitmek üzere. | Open Subtitles | جلستها شارفت على الانتهاء |