| Aynen öyle. cümle bile kuramayacak kadar beyin hasarı istiyorsun. | Open Subtitles | تريد أن تصاب بضرر بدماغك ولا تستطيع حتى تكوين جمله |
| Bir kadının bızırının, tırtıla dönüşmesi bir cümle ile başlayıp tüm paragrafa yaymış. | Open Subtitles | لديها جمله تستمر لصفحه كامله عن مهبل سيده ما وهو يتحول إلى يرسوع |
| Sonra tek bir cümle kurmadan, tek bir söz söylemeden gitti. | Open Subtitles | ثم كان عليه ان ينتقل بدون جمله, بدون كلمه. |
| Adam geğirip üflemeden bir cümle dahi kuramadı! | Open Subtitles | هذا الرجل لم يستطع المرور خلال جمله واحده بدون التجشؤ والنفخ. |
| Bir cümle içinde bu kadar çok "özel" lafının kullanıldığını hiç duymamıştım. | Open Subtitles | لا اعتقد انني سمعت شخصا يستعمل الكثير من "مميز"في جمله |
| Erich Segal'in harika romanı "Aşk Hikayesinden" bir cümle hatırlıyorum. | Open Subtitles | تذكرت جمله من رواية "إيريك سيجل" ، "قصة حب" |
| Erich Segal'in harika romanı "Aşk Hikayesinden" bir cümle hatırlıyorum. | Open Subtitles | تذكرت جمله من رواية "إيريك سيجل" ، "قصة حب" |
| Dürüst olmak gerekirse, bu da başka bir zor cümle daha. | Open Subtitles | هذه ايضا جمله صعبه لكى اكون صادق معكى |
| - Örtüleri severim. - Sus. Her cümle daha üzücü bir hal alıyor. | Open Subtitles | احب الدمى - توقفي , كل جمله تجعله محزن - |
| Bugüne kadarki en homo cümle. | Open Subtitles | - هذه اكثر جمله سمعتها انحرافا |
| Ben cümle kuramıyorum henüz. | Open Subtitles | انا لا اقول جمله كامله |