Ele alınan konu sanığın bütün suçlamaları kabul etmek istemesi savcılığın istisnai durum tespitine dayanarak idam cezası talebidir. | Open Subtitles | المسألة المطروحة هي فرض العقوبه عملاً بقرار المدعى عليه للإعتراف بالذنب في جميع التهم الموجه إليه في لائحة الإتهامات |
Bana verdiğin bilgileri doğrulayabilirsem ikinize yapılan bütün suçlamaları düşüreceğim. | Open Subtitles | إذا أنا إستطعت تأكيد , المعلومات التي سوف تسلمها لي سوف أقوم بإسقاط جميع التهم . التي ضدكما |
Sanığa yapılan tüm suçlamalar ... delil yetersizliğinden düşmüştür. | Open Subtitles | جميع التهم ضد المتهم تم اسقاطها بسبب قلة الأدله |
Bu gelişmelerin ışığında, asıl şüpheli Nick Barrow hakkındaki bütün suçlamalar düşürüldü. | Open Subtitles | وخلال هذهِ التطورات المشتبه بهِ نيكولاس بارو لقد تم اسقاط جميع التهم عنه |
Onu tüm suçlamalardan kurtardığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع التصديق انك اخرجتها من جميع التهم |
Benimle gelip Ulusal Güvenlik için çalışın biz de tüm suçlamaları düşürelim. | Open Subtitles | تعال لعمل لذي في وكالة الأمن القومي ونحن سنسقط جميع التهم الموجهة إليه |
Bay Gorosh, Dr. Kevorkian'a karşı tüm suçlamaların düşürülmesi talebinizi reddettim. | Open Subtitles | سيد (جروش) ارفض طلبك المتعلق بإسقاط جميع التهم من الدكتور (كفوركيان) |
FBI hakkımdaki bütün suçlamaları bırakacak. | Open Subtitles | المباحث الفيدرالية يجب عليها إسقاط جميع التهم ضدي |
İşte bu nedenle Bay Clarence Wilcox'a yönelik bütün suçlamaları geri çekmeye karar verdim. | Open Subtitles | هذا هو السبب في أنني قررت لسحب جميع التهم الموجهة إلى (السيد (كلارنس ويلكوكس |
Başsavcı Bunting'i bırakıp bütün suçlamaları düşürmemizi söylüyor. | Open Subtitles | يصرّ المدّعي العام على إطلاق سراح (بانتينغ) وإسقاط جميع التهم |
Sanığa yapılan tüm suçlamalar delil yetersizliğinden düşmüştür. | Open Subtitles | جميع التهم ضد المتهم تم اسقاطها بسبب قلة الأدله |
Madem öyle, bunu söylemekten dolayı üzgünüm ama Letitia Darling'e yönelik tüm suçlamalar kalkmıştır. | Open Subtitles | حسنا انا اسفه لقول ذلك لكن جميع التهم ضد ليتيشيا دارلينج تم رفضها |
Ama şunu kabul edelim ki Rakesh Kadam davasıyla ilgili bütün deliller, tüm suçlamalar aksini söylüyor. | Open Subtitles | ولكن لا يمكننا أن ننكر حقيقة .. أن جميع الأدلة، جميع التهم في حالة راكيش كادام ل.. هل ضده. |
Bu gelişmelerin ışığında, asıl şüpheli Nick Barrow hakkındaki bütün suçlamalar düşürüldü. | Open Subtitles | وخلال هذهِ التطورات المشتبه بهِ نيكولاس بارو لقد تم اسقاط جميع التهم عنه |
Bay Stark'a karşı yapılan bütün suçlamalar düşürülmüştür. | Open Subtitles | وتم إسقاط جميع التهم (الموجهة إلى السيد (ستارك |
bütün suçlamalar düşmüş. | Open Subtitles | أُسقطت جميع التهم! |
Polis memurlarının yapılan tüm suçlamalardan aklanması ulusal bir tartışma başlattı. | Open Subtitles | وتمت تبرئة ضباط الشرطة من جميع التهم الموجهة إليهم مثيراً نقاشٌ وطني محتدم |
tüm suçlamalardan suçlu bulundu. | Open Subtitles | مذنب في جميع التهم الخمس. |
Yargılama sürecindeki bazı teknik hatalardan dolayı ki Viktor altını defalarca çizmişti, tüm suçlamalardan aklandım. | Open Subtitles | وبسبب بعض الأخطاء التقنية في الدعوى القضائية والتي شدد عليها (فيكتور) مِراراً وتكراراً تمت تبرئتي من جميع التهم |
- Hayır, düşük ihtimalle dahi hayır... {\1c00FFFF}Ama tüm suçlamaları düşürdüler, üstelik sadece Irak işi değil? | Open Subtitles | كلا, ليس على المدى الطويل لكنهم أسقطوا جميع التهم و ليست التي تخص "العراق" فقط |
Lemond Bishop'a karşı tanıklık etseydi, tüm suçlamaları düşürürdük. | Open Subtitles | ونحن إسقاط جميع التهم إذا كان شهدوا ضد LEMOND الأسقف. |
tüm suçlamaların düşmesini talep ediyoruz Bay Cornejo. | Open Subtitles | إبطال جميع التهم من سيد (كورنهيو ... ). |
İrlandalılarla olan anlaşma yapıldığında Munson'a karşı yapılan suçlamaların düşürülmesi için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | عندما تسير الأمور بشكل سلس مع الإيرلنديين سأفعل ما بوسعي لتبرئة (مانسن) من جميع التهم |