| Bilemiyorum. Çok güzel, ama bana biraz pahalı geldi. | Open Subtitles | لا أدري، إنه جميل لكن سعره مكلف بالنسبة لي |
| Çok Güzel ama kendini rahat hissedeceğim sanmıyorum. | Open Subtitles | شيء جميل لكن لا اعتقد انك ستكون مرتاحاً لما لا؟ |
| Aman ne iyi, güzel. Ama anlaşalım önce. Ne? | Open Subtitles | حسناَ الحضن جميل لكن يجب علينا اتخاذ قوانين |
| Buranın manzarası güzelmiş ama içeri geçsek iyi olmaz mı? | Open Subtitles | إنه منظر جميل لكن أتظنين أننا نستطيع الرجوع داخلاً الاَن؟ |
| Evet, çok güzelmiş ama tuzak kurmamız lazım. | Open Subtitles | نعم نعم ذلك لطيف و جميل لكن لدينا فخ لننصبه |
| - Çok güzelmiş ama onu taşıyabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | هذا جميل لكن لا أظن أنه باستطاعتي فعل ذلك |
| Hepsi birden Güzel ama bir o kadar dehşetli bir su altı balesine başlıyor. | Open Subtitles | يلتقي السردينُ ومفترسيهم في عرض مائي جميل لكن مروّع |
| Güzel ama o büyük bi çocuk | Open Subtitles | حسنا هذا جميل لكن هو فتى كبير -لا هو ليس كذلك ، في الحقيقة |
| Çok Güzel ama Henry'nin bir doğa adamı olacağını düşünmemiştim. | Open Subtitles | إنه جميل لكن لم أعتبر " هنري " من عشاق الطبيعة |
| Kocan gerçek bir Casti. Güzel ama acımasız. | Open Subtitles | إنه كاستيتهان حقيقي ، جميل لكن قاسي |
| "Benim levelimde hayat Güzel ama ne manası var?" | Open Subtitles | مستوى حياتي جميل , لكن ما الفائدة ؟ |
| Ne kadar güzel. Ama neden kendisi gelmedi? | Open Subtitles | جميل لكن لماذا لم يحضر بنفسه؟ |
| Ben orada büyüdüm. Çok Güzel ama Trump'ın kazanma şansı daha fazla. | Open Subtitles | جميل, لكن الشركه لديها عقد. |
| Güzel, ama bu işler böyle yürümüyor. Gördün mü, biz eski kafalılardanız. | Open Subtitles | جميل لكن ليس هكذا يعمل الأمر |
| Bak, burası çok güzel, ama.. | Open Subtitles | ... انظري, هذا المكان جميل, لكن |
| Çok güzelmiş ama fizik hakkında bir şey bilmeden de mavi gökyüzünü takdir edebilirim. | Open Subtitles | جميل لكن باستطاعتي ان اقدر السماء الزرقاء بدون معرفة اي شي عن الفيزياء |