| Yani bir suç soruşturmasını engelliyorsunuz, bir kaçağa yataklık ediyorsunuz... | Open Subtitles | مما يعنى انكم تتدخلون فى تحقيق جنائى و اخفاء هارب |
| Bunun konuyla ilgisi yok. -Bu, ortada kanun dışı bir suç olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | إن هذا مازال يدل على نشاط جنائى غير مشروع |
| "Rodney markamızın, devam eden bir suç soruşturmasının merkezi olan bir markayla işi olamaz." | Open Subtitles | "علامتنا التجارية رودنى لا يمكن أن ترتبط بمنتج" "فى وسط تحقيق جنائى جارى" |
| Üstüne alınma ama bu bir cinayet soruşturması, cadı avı değil. | Open Subtitles | بص, لا يوجد شىء شخصى ولكن هذا تحقيق جنائى وليس كلام عرافه قديمة |
| Bu bir cinayet soruşturması, bu nedenle sorumu yanıtlar mısınız, lütfen, efendim? | Open Subtitles | هذا تحقيق جنائى.. لذا, هل لك ان تجيب على اسئلتى من فضلك ؟ |
| Sam Gershon'la temas halindeyim. Tanıdığım en iyi ceza avukatıdır. | Open Subtitles | لقد إتصلت ب,سام جورفين إنه أفضل محامى جنائى |
| Geçmişe dönük suç incelemesi yaptın mı? | Open Subtitles | هل قمتى بفحص جنائى ؟ |
| - Bu suç soruşturmasının bir kanıtı. | Open Subtitles | هذا دليل فى تحقيق جنائى |
| bir cinayet oldu, ben de soruşturuyorum. | Open Subtitles | كولونيل أربوثنوت فى تحقيق جنائى |
| -Bu bir cinayet soruşturması. | Open Subtitles | هذا تحقيق جنائى |
| ceza hukuku ve bedensel hasarlar. 1960'ta Patricia Harrington'la evlenmiş. | Open Subtitles | قانون جنائى وإصابات شخصية تزوج (باتريشيا هارينجتون) فى عام 1960 |
| Robert, bu ceza masasının işi değil mi? | Open Subtitles | هل هذا يصبح تحقيق جنائى يا روبرت؟ |
| Ciddi bir ceza davası. | Open Subtitles | أمر جنائى خطير |