"جهاز استشعار" - Traduction Arabe en Turc

    • sensör
        
    • sensörü
        
    • bir algılayıcı
        
    Şimdi bu kapıları amım olarak düşün, ve inanılmaz hassas bir sensör ekle. Open Subtitles الآن قارن بين هذه الأبواب مع فرجي وأضف إليها جهاز استشعار حساس للغاية
    Rezero eğim açısını bir sensör ile sürekli ölçerek dengesini koruyor. TED ريزيرو يحافظ على توازنه بمواصلة قياس زاوية التأرجح من خلال جهاز استشعار.
    Önünüzdeki yarış arabasında yaklaşık 120 sensör vardır. TED داخل سيارة السباق التي أمامنا هنا هناك قرابة 120 جهاز استشعار عند قيادتها في سباق.
    Bir sensörü vardı cihaz ıslaklık tespit ederse "bip" gibi bir ses çıkarıyordu. Open Subtitles وبه جهاز استشعار و يرنّ عندما يشعر الجهاز بـ البلل
    Hareket sensörü falan ya da birisi uzaktan idare ediyor. Open Subtitles جهاز استشعار الحركة، أو أي شخص فعل ذلك بعد.
    Bu hastalıkların her biri için ayri bir algılayıcı mevcut. TED كل منها لديها جهاز استشعار.
    Farklı yük altında, farklı bir yapısı vardır. Ve aslında bu yapıyı küçük miktarlarada iletken fiberler ekleyerek bir sensör yapıp inceleyebilirsiniz. TED تحت تأثير حمل مختلف، يكون بنية مختلفة. ويمكنكم بالفعل استخدام ذلك وبوضع في عدد صغير من الألياف الموصلة لكي نجعله جهاز استشعار.
    Birkaç tane titreşimli bacaklar hareketi sağlıyor. Buna sensör gibi davranan bacak da dahil. Open Subtitles وأيضا عدة أرجل تهتز للحركة ، واحد منها يعمل بمثابة جهاز استشعار
    birkaç denemeden sonra endüstriyel bir sensör kullanmaya karar verdik, tehlikeli alanlarda bir emniyet işaretçisi olarak kullanılan bu sensör, ve kapak olarak siyah neopren kauçuk levha. TED بعد إجراء بعض التجارب، قررنا استخدام جهاز استشعار صناعي، والذي يستخدم كزر أمان في المناطق الخطرة كجهاز استشعار، وورقة مطاط نيوبرين سوداء كغطاء.
    Hepsi de farklı, sizin bacak uzunluğunuzun, sırt ve sırt konturünün fonksiyonudur ve eğer herbirinizin sandalyesine belki bütün sandalyelere toplamda 100 sensör koysaydım, parmağınızın olmasa da parmak iziniz gibi size özel bir indeks yaratabilirdim. TED كلها مختلفة بسبب طول قدمك و ظهرك و وضعية ظهرك لو وضعت مئة جهاز استشعار في كل الكراسي الآن لاستطعت رسم مخطط خاص بك و كأنه بصمتك , و لكن ليس بصمة اصبعك
    (Gülüşmeler) Yerde elektrikli bir sensör olduğu çok belli olduğunda ise üzerinden atlıyorlardı. TED (ضحك) أو إذا كان واضحاً جداً بأنه يوجد جهاز استشعار كهربائي على الأرض، فإنه سيقفزون من فوقه.
    (Gülüşümeler) Sadece 10 milimetre kalınlığında bir sensör tasarlayabildik. TED (ضحك) لذا قمنا بتصميم جهاز استشعار بسمك 10 مليمترات فقط.
    Kabzasında deri temaslı bir mikro sensör var. Open Subtitles ثمّة جهاز استشعار داخل المقبض
    Hareket sensörü ve hırsız alarmı da var. Open Subtitles تمتلك جهاز استشعار للضوء وجهاز انذار ضد السرقة.
    Aynı zamanda bir hareket sensörü ve ona bağlı kısa menzilli bir verici bulduk. Open Subtitles وجدنا أيضا جهاز استشعار الحركة ،مع جهاز إرسال محدود المدى مرفق به
    Bebeğin bir sensörü var. Open Subtitles دمية لديها جهاز استشعار.
    Rubio sana geliyorum. Bozuk bir sensörü değiştireceğim. Open Subtitles أنا قادم نحوك يا (روبيو) علي تبديل جهاز استشعار تالف.
    - sensörü var. Open Subtitles ‫هناك جهاز استشعار.
    Üzerinde bir algılayıcı olabilir. Open Subtitles يمكن أن يكون له جهاز استشعار.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus