| cevabı, bir bağış programı oldu. Sanırım finansman istemediğimi anlamadı. | TED | وكان جوابه هو برنامج منح أنا لا أعتقد أنه فهم أني كنت أسأل عن التمويل |
| Onu doğru okuduğumdan emin olmak için vereceği cevabı görmek istedim. | Open Subtitles | لقد أردت رؤية جوابه لرسم خط أساس للتأكد من قراءته بشكل صحيح |
| Onun cevabı ise gaddar, acımasız ve insanlık dışıydı. | TED | جوابه كان فظًّا، وقاسيا وغير إنساني. |
| Eğer Vorborton'a son cevabını verdiysen çok memnun oldum. | Open Subtitles | إذا كنت قد أعطيت حقا اربورتون جوابه النهائي، وأنا سعيد إلى حد ما. |
| cevabını bulana kadar bilemeyiz. | Open Subtitles | السؤال الأبدي الذي نحن على وشك العثور على جوابه |
| O sırada ilk katta bilimin kanunlarına aykırı bir yaşam formu bu bilim adamına cevabını vermek üzereydi. | Open Subtitles | الآن في الطابق الأول شكل من الحياة مخالف لقوانين العلوم على وشك أعطاء العلماء جوابه |
| Gösterdiğiniz saygıya rağmen öyle gözüküyor ki siz ne zaman bana bir soru sorsanız, cevabı çoktan sizde hazır oluyor. | Open Subtitles | - ماذا تقصد ؟ مع كامل احترامي يبدو لي أنك كلما سألتني سؤالاً ، أنك تعرف جوابه مُسبقاً |
| cevabı ise bilimin geçmişinin derinliklerine uzanıyordu. | Open Subtitles | كان جوابه انحطاطاً في التاريخ العلمي. |
| cevabı duymak isteyeceğimden emin değilim. | Open Subtitles | لا أعلم إذا كنت أريد معرفة جوابه |
| İsteğinize cevabı bu paketin içinde. | Open Subtitles | جوابه على طلبك يوجد بداخل هذا الطرد |
| - Çoktan soruna cevap verdi. Bu cevabı kabul etmiyorum amına koyayım! | Open Subtitles | ـ لقد أجاب على اسألتك بالفعل، هيّا ـ إني لا أقبل جوابه اللعين! |
| - Çoktan soruna cevap verdi. Bu cevabı kabul etmiyorum amına koyayım! | Open Subtitles | ـ لقد أجاب على اسألتك بالفعل، هيّا ـ إني لا أقبل جوابه اللعين! |
| Her şeye cevabı, bahar yıldızı, bahar yıldızı, bahar yıldızı. | Open Subtitles | جوابه لكل شيئ (هو أزهار جيبسوفيلا(تسمى بنفس الطفل أزهار جيبسوفيلا أزهار جيبسوفيلا |
| Onu cevabı ise çok basitmiş: | Open Subtitles | كان جوابه بسيطاً: |
| Lütfen... onun cevabı neydi? | Open Subtitles | ارجوك .. ماذا كان جوابه ؟ |
| Bana soruyu söyle. cevabını bulayım. | Open Subtitles | اطرح عليّ السؤال، وسأجد لك جوابه |
| Cuma günü, annem babamla Pollsmoor Hapishanesi'nde görüştü ve Başkan Botha'nın şartlı tahliye teklifine cevabını sundu. | Open Subtitles | يوم الجمعة, أمي رأت والدي في سجن "بولسمور" ولقد حصلت على جوابه للرئيس على عرض "بوتا" من الإفراج المشروط |
| cevabını düşünüyor. | Open Subtitles | انه يبلور جوابه |
| cevabını bulduğumuzda Booth da sihirli kurşunu ve tabii ki cinayet mahalini bulabilecek. | Open Subtitles | سؤال وجيه، عندما نجد جوابه هناك سيجد (بوث) رصاصته السحرية و ذلك هو مسرح الجريمة |
| Adam'ın cevabını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف ما كان جوابه |
| Peter da onun cevabını duyacak. | Open Subtitles | وأنت ستسمع جوابه يا (بيتر). |