Kabul ediyorum, terk edilmelerle aram iyi değildir. | Open Subtitles | حسنا، أنا أعترف، وأنا لست جيدة مع الرفض. |
Geçmişe bakacak olursak değişimle aram iyi değil. | Open Subtitles | طبقًا لتاريخي، فأنا لا أتعامل بصورة جيدة مع التغيير |
Normalde varlıklı insanlarla aram iyidir, ama sadece onlara ihtiyacım olduğunda. | Open Subtitles | عادةً ما أكون جيدة مع الأشخاص الأثرياء فقط عندما أريد شيئاً منهم |
Rakamlarla arası iyidir. | Open Subtitles | إنها جيدة مع الأرقام |
Hayır. Hayır, Sheldon'la iyi bir seks yaşamış olamazsın. | Open Subtitles | كلا، لم تحظي بعلاقة حميمة جيدة مع (شيلدن) |
Ciddi bir atletizm programı olan iyi bir okul. | Open Subtitles | انها مدرسة جيدة مع برامج المتعلقة بالرياضة |
Çalıştığı adamlarla arası iyi olsa niye böyle bir şey yapsın? | Open Subtitles | نعم، ولمَ قد يفعل ذلك إن كانت أحواله جيدة مع جماعته؟ |
Aslında insanlarda pek iyi değilimdir. | Open Subtitles | في الواقع انا لست جيدة مع الناس |
Sana söyledim, çocuklarla aram iyi değildir. | Open Subtitles | أخبرتك، أنا لست جيدة مع الأطفال |
Sana çocuklarla aram iyi olmadığını söylediğimde bunda ciddiydim. | Open Subtitles | - عندما قلت لك أنا لست جيدة مع الأطفال كنت أقول الحقيقة |
Şey, müşteriler aram iyi. Beni seviyorlar. | Open Subtitles | انا جيدة مع الزبائن، انهم يحبونني. |
Ne zaman başın sıkışırsa çocuklarla aram iyidir hem bu küçük kızın senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | إذا وجدتوا أنفسكم محصورين... أنا جيدة مع الأطفال، أيضاً... أعلم مدى أهمية هذه الطفلة لكِ. |
Endişelenme, sırlarla aram iyidir. | Open Subtitles | لا تقلقي. أنا جيدة مع الأسرار. |
Sayılarla aram iyidir. | Open Subtitles | أنا جيدة مع الأرقام |
Robyn'a soralım. Bayraklarla arası iyidir. | Open Subtitles | حسناً اسأل (روبن) انها جيدة مع الاعلام واشياء مثل ذلك |
Joss halleder onu. Çocuklarla arası iyidir. | Open Subtitles | هي جيدة مع الصغار |
Evet, ama çocuklarla arası iyidir. | Open Subtitles | نعم، لكنها جيدة مع الاطفال. |
William'la iyi olacaksınız, değil mi? | Open Subtitles | هل ستكون أمورك جيدة مع ابننا "ويليام"؟ |
Orson'la iyi olduğumuzu duydum. | Open Subtitles | (سمعت إننا على علاقة جيدة مع (أورسون |
Bu zamana kadar Beyaz Sarayla olan iyi ilişkilerinin tadını çıkardın. | Open Subtitles | أنتِ تتمتعين بعلاقة مهنية جيدة مع البيت الأبيض.. حتى الآن |
Hey, annemle olan iyi bir ilişkiyi gözünde fazla büyütme. Bak bana. | Open Subtitles | علاقة جيدة مع أمي شيء مبالغ فيه |
Başkan Vekil'inin eşi ile arası iyi olursa işler Başkan Vekil'inin istediği gibi olacak. | Open Subtitles | إذا أصبحَت جيدة مع نائب المدير فأعتقد أنّ الأمور ستكون كما يريدها هو |
Dürbünle arası iyi olan adamın var mı? | Open Subtitles | هل حصلت على أي الرجال الذين جيدة مع نطاق؟ |
Çoktan seçmeli sorularda pek iyi değilimdir. Hayır, benim suçum. | Open Subtitles | أنا لست جيدة مع الإختيارات المتعددة |