| Özellikle de Schillinger'ın oğlu aşırı doz aldığından beri. | Open Subtitles | خاصةً الآن بعدَ أن ماتَ ابنُ شيلينجَر من جُرعَة زائِدَة |
| Ne dersin, Andy aşırı doz alana kadar işi götürelim mi? | Open Subtitles | لِذا ما قَولُكَ أن ندَعَ الصَبي آندي يَتعاطى المُخدرات حتى يُموت مِن جُرعَة زائِدَة؟ |
| Bir ogluna asiri doz alacagini bilerek uyusturucu verdin. | Open Subtitles | واحِد مِن أبنائِك تُعطيهِ المُخدرات و أنتَ تَعرِف أنهُ سيَموت مِن جُرعَة زائِدَة |
| Haldol'la doz asimi. | Open Subtitles | لَديهِ جُرعَة زائِدَة مِن عَقار الهالدول |
| İşin ironik tarafı, Em City'de muhtemelen... boğulacak, bıçaklanacak... aşırı doz alacaksın. | Open Subtitles | السُخريَة أنهُ في مدينة الزمرد، ربما ستموت... تُطعَن، تُخنَق... من جُرعَة زائدَة |
| - nasıl aşırı doz sonucu öldü? | Open Subtitles | لِذا، كيفَ يَموت مِن جُرعَة زائِدَة؟ |
| AIDS mi aşırı doz mu? | Open Subtitles | الإيدز أَم جُرعَة زائِدَة؟ |
| Birisi... aşırı doz aldı. | Open Subtitles | شخص... تناول جُرعَة زائِدَة |