| Bazıları çok keskin, bazıları düz ve ayrıca değişken süreleri var. | TED | بعضها حاد جداً والبعض الآخر واسع، و تحدث على فترات متفاوتة. |
| çok keskin bir bıçakla, sağdan sola boğazı kesilmiş. | Open Subtitles | و قصّت الحنجرة. من اليمين لليسار سيف حاد جداً |
| KıIıcım o kadar keskin ki yara daha kanamaya başlamadan kapandı. | Open Subtitles | سيفي هو حاد جداً أن الجرح مغلق قبل أن تبدأ بالنزف |
| Ya da gerçekten keskin pençeli başka bir hayVan. | Open Subtitles | أو حيوان ذو مخلب حاد جداً |
| Bu son derece keskin bir bıçak! | Open Subtitles | هذا سكين حاد جداً |
| Gözleriniz oldukça keskin. Burada en az 25 kravat var. | Open Subtitles | إن نظركِ حاد جداً لديه أكثر من 25 واحدة هنا |
| Biri çok keskin bir şeyle saldırmış. | Open Subtitles | لقد هاجم أحدهم هذا الشاب بشئ حاد جداً |
| Huddler'ın balıkçı bıçağı çok ince, kenarları çok keskin ve ucunda belirgin kıvrım var. | Open Subtitles | سكين صيد سمك " هيلدير " رقيق , حاد جداً , يحتوي علي حافة واحدة و يحتوي علي منحني صغير في الرأس |
| Sağ boyun arteri çok keskin bir şeyle yarılmış. | Open Subtitles | انفصل شريانها السباتي بشيء حاد جداً |
| Keskin de , çok keskin. | Open Subtitles | إنه حاد أيضاً, حاد جداً |
| Bu çok keskin. | Open Subtitles | هذا السيف حاد جداً |
| Çünkü çok keskin(şık). | Open Subtitles | لأنه حاد جداً |
| Bu gerçekten keskin gözüküyor. | Open Subtitles | هذا يبدو حاد جداً |
| Bu son derece keskin bir bıçak! | Open Subtitles | هذا سكين حاد جداً |
| Aramızda kalsın ama bu oldukça keskin ve tehlikeli görünüyor. | Open Subtitles | وبيني وبينك يبدو حاد جداً وخطر |