"حازم" - Traduction Arabe en Turc

    • sert
        
    • kararlı
        
    • Hazim
        
    • karar verdi
        
    • Hazem
        
    • Sertsin
        
    • kertekin
        
    Daha az kanlı ve sert olanlarla başlamak sence de iyi olmaz mı? Open Subtitles هل لا تريد البدء بشئ أقل ضرر و حازم ؟ مثل ماذا ؟
    Evet ama ben sert adamım, beni çok etkilemiyor. Open Subtitles أجل, ولكني حازم في مثل هذه الأمور لذا فهي لا تؤثر في فعلا
    kararlı bir ses tonuyla manyağın ellerini arkasında kavuşturarak yere yatmasını isteyin. Open Subtitles بصوت حازم اطلب من المجنون الانبطاح أرضاً ووضع يديه خلف ظهرة
    St. Mark'a yakınım, birkaç müteahhit onu yıkıp yerine apartman dikmekte kararlı. Open Subtitles قرب ست مارك، حتى بعض المطوّر حازم لتحويله إلى الشقق الخاصّة.
    Hep o gittiğimiz kafede. Hazim'in yerinde. Open Subtitles في ذلك المقهى الذي نذهب إليه دائما، مقهى "حازم"
    Ben 12 yaşındayken, annem işe dönmeye karar verdi. Open Subtitles لذا، متى أنا كنت 12، أمّي حازم للعودة إلى العمل.
    Hava saldırısında ölen Ebu Hazem ve Umm Cabir'in oğlunun katillerinden intikam almaya karar verdik. Open Subtitles لقد قررت القيادة أن تكون هناك عملية إنتقامية ردا علي عملية إغتيال الشهيد أبو حازم وإبن ام جابر الولد الذي إستشهد معه في القصف
    Sertsin ama bir sırrın var. Open Subtitles أنت حازم لكن لديك سرّ
    kertekin iftiharla takdim eder. Open Subtitles حازم فاروق تعديل التوقيت: عبد العزيز الطوسي
    Son zamanlarda benim gibi sert ve maskülen birinin ilgilenmemesi gereken bir şeyle amatörce ilgileniyorum. Open Subtitles مؤخراً كنت أمارس هواية لشيء لا يفترض لرجل حازم مثلي أن يمارسها
    O, sadece insanların bu konuda ne kadar ciddi olduğumuzu anlamaları için yapılmış, sert bir konuşmaydı. Open Subtitles ذلك كان مجرد خطاب حازم ليعرف الناس بإننا جادون
    Onlara kendilerini nasıl saklayacaklarını öğretiyoruz, çünkü, Nijerya'da dendiği gibi "sert adam!" TED نعلمهم إخفاء وجههم الحقيقي، لأنه عليهم أن يكونوا، وفق المعتقد النيجيري، "رجل حازم!"
    İşte o, Hollywood asilzadesi gibi, ben de Detroit'ten sert çocuk, [Dolly] ise Tennessee'deki yoksul bir kasabadan Güneyli bir çocuk ve kadınlar olarak birbirimizle ne kadar uyumlu olduğumuzu gördük ve bizler -- güldük -- ömrümüze en azından on yıl eklemişizdir. TED ها هي، مثل ملوك هوليوود، أنا أشبه طفل حازم من ديترويت، [دولي] مثل طفل جنوبي من مدينة فقيرة في ولاية تينيسي، ووجدنا أننا متزامنات جدا كنساء، ويجب علينا-- ضحكنا-- يجب علينا إضافة عقد إلى حياتنا.
    Biliyor musun Alan, içinde bir yerde çok kararlı bir insan yatıyor. Open Subtitles في مكان ما بداخلك هناك شخص حازم
    Bu insanlar için hayatını riske atmaya kararlı mısın? Open Subtitles أأنت حازم على المُخاطرة بحياتك لأجلهما؟
    Şimdiye kadar kararlı ve sadık biri oldun ve şimdi bir delisin. Open Subtitles فقط يكون حازم و قوي في بعض الاحيان . و الذي يبدو انه قد جن .
    Hazim boğazlarında yunusları kovaladım. Open Subtitles "لقد طاردت الدلافين عبر "مضيق حازم
    Hazim'in Kafesi, "Dünyadaki En Romantik Mekan" Open Subtitles مقهى "حازم"، "الأكثر رومانسية عالميا"
    Hazim boğazlarındaki yunuslar. Open Subtitles "دلافين في "مضيق حازم
    İşte bu yüzden bazıları yardım almak için başka yerlere bakmaya karar verdi. Open Subtitles ولِهذاالبعضمِنْهم حازم لنَظْر في مكان آخر للمساعدةِ.
    Enişten seni bugün görmemeye karar verdi. Open Subtitles عمكِ حازم لأن لا يراكِ بعد اليوم
    Hazem, Ramzi Yusuf'un arkadaşıydı. 90'larda İran'da tanıştınız. Open Subtitles (حازم) صديقٌ لـ(رمزي يوسف) لقد تقابلت أنت وهو في (ايران) في التسعينات
    Sertsin ama bir sırrın var. Open Subtitles أنت حازم لكن لديك سرّ
    kertekin iftiharla takdim eder. Open Subtitles {\fnArabic Typesetting\fs45\cFF0000\3cFFFFFF}ترجمة : حازم فاروق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus