Bu tıbbi bir durum. Polislik bir dava değil. | Open Subtitles | إنها حالة طبية و إنها ليست حالة تستدعي الشرطة |
Virüsün nasıl olduğunu hâlâ bilmiyoruz. - Bu hâlâ tıbbi bir durum. - Bunun için zamanımız yok. | Open Subtitles | . لا نعرف طبيعة الفيروس حتى الآن . مازالت حالة طبية |
Onun hayatını tehlikeye atan bir sağlık sorunu vardı. Siz sağlıklısınız. | Open Subtitles | كان لديه حالة طبية تعرض حياته للخطر أما أنتِ بصحة جيدة |
Ara sıra gelip giden bir sağlık sorunum var ve uzun bir hikaye. | Open Subtitles | لدي حالة طبية تأتي وتذهب ، انها قصة طويلة |
Bu harika. Alkolizm ciddi bir sağlık problemi. | Open Subtitles | إنه مثالي ، إدمان المحول حالة طبية |
tıbbi acil durum var. Telefonu geri getiririm. | Open Subtitles | ياصاح لدى حالة طبية طارئة سأعيد هذا الخليوى إليك ثانية |
Belki de hiç haberimin olmadığı sinsi bir hastalığım vardır. | Open Subtitles | ربما هنالك حالة طبية تابعة أو شيئ لا أعلم بشأنه |
Otele, sağlığımla ilgili bir acil durum olduğunu söylemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | عليّ إخبار الفندق أنها كانت حالة طبية طارئة. |
Hiperparatiroidizm diye bilinen tıbbi bir durum vardır... semptomları kas güçsüzlüğü,kırılgan kemiklerdir, evet biliyorum... | Open Subtitles | هناك حالة طبية تدعى هايبرباراثورودايسم أعرفها |
Pekala, ya onu öldürmeye çalıştığımıza inanırsınız ya da tıbbi bir durum nedeniyle bu halde olduğunu kabul edersiniz. | Open Subtitles | حسناً، يمكنكم أن تصدقوا أننا نحاول قتلها فعلًا أو يمكنكم الافتراض أنها تعاني من حالة طبية |
Acı asembolisi adında tıbbi bir durum vardır, hastalar zararlı uyaranlara maruz kalıp etkilenmezler. | Open Subtitles | توجد حالة طبية تدعى تعذر ادراك الالم حيث تعرض المرضى لمحفزات مؤذية |
Mayday Mayday, tıbbi bir durum söz konusu. | Open Subtitles | مرحباً، إستغاثة. لدينّا حالة طبية بحاجة للمُساعدة. |
Tıpkı bir Stephen King filmine benziyor, aslında bu tıbbi bir durum, adı da "uyku felci" ve insanların hemen hemen yarısı bu deneyimi hayatlarında en az bir kez yaşar. | TED | كما لو كان أحد أفلام الرعب لستيفن كينج، لكنه في الحقيقة حالة طبية تسمى شلل النوم، وأن نصف عدد السكان تقريبا قد عانى من تلك الظاهرة الغريبة على الأقل مرة واحدة في حياتهم. |
sağlık sorunu olduğunu ve doktordan rapor getireceğini söyle. | Open Subtitles | حسناً ، قولي له بأن لديها حالة طبية طارئة وسوف تحضر تقريراً عن ذلك من طبيبها |
sağlık sorunu yok. Yeterince su içti ve tuvalete gitti. | Open Subtitles | ليست لديه أي حالة طبية ، لقد تحصل على . مايكفي من الماء ، ولقد دخل إلى دورة المياه |
Seslere karşı, aşırı hassasiyete neden olan bir sağlık sorunu. | Open Subtitles | حالة طبية تتصف بحساسية مفرطة للضجيج |
Görmen gereken bir sağlık sorunum var hukuken bana yardım etmek zorundasın. | Open Subtitles | لدي حالة طبية وأريدك أن تطلعي عليها |
Benim sağlık sorunum vardı ama bu ailemin hatası değil. | Open Subtitles | لدي حالة طبية... ... ولكن ليس بسبب والدي. |
Clark, Chloe daha önce buna benzer bir sağlık problemi vardı. | Open Subtitles | (كلارك)، إن لدى (كلوي)... حالة طبية. |
Çok acayip, devasa bir tıbbi acil durum vardı. | Open Subtitles | لقد كانت هنالك حالة طبية عالجة مرهقة |
Bu sağlığımla ilgili, Bay Letterman. | Open Subtitles | هذه حالة طبية سيد لوترمان |