| Sen, uh... Sen ve Charlie, nasıl idare ediyorsunuz bu davayı? | Open Subtitles | لذا , كيف , اه كيف حالك وتشارلي إدارة هذه الحالة؟ |
| - Şampiyon, muhteşem görünüyorsun! - Sen de öyle. - Seni görmek güzel! | Open Subtitles | كيف حالك , أنك تبدو كمليونير , سعيد لرؤيتك |
| Hiç düşündüğümüz gibi değil. - Peki senden n'aber, adamım? | Open Subtitles | ليست كما تصورناها أبداً، كيف حالك إذاً يا صديقي؟ |
| Kendine acıma seansın bittiğinde haber ver, bir fikrim var. | Open Subtitles | عندما تكون مستعداً للتوقف عن الشفقة على حالك لديّ فكرة |
| Hepsi bu değil buzkıracağı... Ne yapıyorsun, bayan garson Lady? | Open Subtitles | ليس الأفضل في التعارف كيف حالك أيتها الآنسة النادلة ؟ |
| Sen aslında radyo spikeri olmalıydın. Nasılsın? | Open Subtitles | يجب عليك ان تذيعها فى الراديو كيف حالك بحق الجحيم ؟ |
| Hayallerimin peşinden gidip asla yetinmememi Sen söylerdin. | Open Subtitles | لقد كنت الوحيد الذي قال لي دائماً أتبعي أحلامك ولا تبقي على حالك أبداً |
| Paul Spericki. Ben emlakcıyım. Sen ne iş yaparsın, Martin? | Open Subtitles | "بول سبيركي" أعمل في مجال العقارات كيف حالك يا "مارتن"؟ |
| Merhaba Mary. Yedi çocuk ve Sen nasılsınız? | Open Subtitles | مرحباً يا ماري كيف حالك أنت والأطفال السبعة؟ |
| Merhaba Mary. Yedi çocuk ve Sen nasılsınız? | Open Subtitles | مرحباً يا ماري كيف حالك أنت والأطفال السبعة؟ |
| - N'aber, bebek? | Open Subtitles | كيف حالك عزيزتي؟ أتكثرين من قدومك إلى هنا؟ |
| Evet, oldukça tuhaf bir yer. Bir sürü duvarı var. N'aber adamım? | Open Subtitles | نعم أنه نوع من الأماكن الغريبة الكثير من فضاء المحيط، كيف حالك يا رجل؟ |
| N'aber Janelle? | Open Subtitles | كيف حالك ، جانيل ؟ انت تعرف ابن تانيشا جينكيز ؟ |
| Hey, maymun adam. Selam tatlım, ne haber? | Open Subtitles | مرحباً أيها الرجل القرد مرحبا حبيبي كيف حالك يا آنا ؟ |
| - Ne haber evlat? | Open Subtitles | إبن عمي بسيارته الاولى يا رجل كيف حالك يا فتى؟ |
| Yemin ederim, söyledikleri her şey boğazlarını temizliyorlarmış gibi çıkıyor. - Sen ne yapıyorsun? | Open Subtitles | أقسم ، كلّ شيء يقولونه يبدو وأنّهم ينحنحون حناجرهم إذاً ، كيف حالك ؟ |
| Kyle, bu Charlie, erkek arkadaşım. Merhaba, nasıl gidiyor, dostum. | Open Subtitles | كايل ، هذا شارلي صديقي كيف حالك يا رجل ؟ |
| Howard, Josette ve Gogo Martel'i takdim ederim. - Memnun oldum. | Open Subtitles | هوارد, اقدم لك جوزيت وجوجو مارتيل كيف حالك ؟ |
| Selam, futbol kahramanım. Şimdi sana yeterince çekici gelir miyim? | Open Subtitles | كيف حالك يابطل الكرة هَلْ أنا جذّابة كفاية لَك الآن؟ |
| Ben "Nasılsın?" dersem onun "İyiyim, ya Sen?" demesi gerek. | Open Subtitles | حسنا , اذا أنا قلت : كيف حالك ؟ عليه أن يقول : |
| Tüm bu zaman boyunca, bir kez bile "Nasılsın?" diye sormadın. | Open Subtitles | وبكل هذا الزمن لم تخرج منك أبدا حتى كلمة كيف حالك |
| Şu haline baksana. Onca sene geçmesine rağmen değişen bir şey yok. | Open Subtitles | أعني انظر الى حالك كل تلك السنوات ومازلت عالقا في نقطة البداية |
| Bakar mısın tatlım? Ne var ne yok? Birazcık siktirip gider misin? | Open Subtitles | عذراً، عزيزتي، كيف حالك هل تمانعين بأن تغربين عن وجهي قليلاً؟ |
| Benim için uygundur. Sadece sizin nasıl olduğunuzu görmek istedim. | Open Subtitles | لا بأس بذلك معي لقد أتيت لرؤية كيف حالك فحسب |
| Öyleyse sizi olduğunuz gibi kabul edeceğim, Siz de öyle yapın. | Open Subtitles | أنت تشعرين بذلك أيضا ، اذا سأقبل بك على حالك اذا فعلت بالمثل |
| Naber, bro? 10 dakika. | Open Subtitles | كيف حالك يا أخي نكون جاهزين بعد 10 دقائق |