| Bay Blaisdell, şu an her zamankinden çok yardımınıza ihtiyacım var, ama artık kasabanın ayakta durma zamanı geldi. | Open Subtitles | سّيد بليسديل، أنا أوَدُّ مساعدتَكَ أكثر مِنْ أيّ شئ في العالمِ، لَكنَّه حان الوقتُ لهذه البلدةِ ان تعتمد على نفسها. |
| Ve gerçek hayata dönmenin zamanı geldi. | Open Subtitles | و حان الوقتُ للرجوعِ إلى الحياةِ الحقيقية |
| Artık adalet zamanı geldi, ev yapımı adalet gibi markalar olaya dahil değil. | Open Subtitles | حان الوقتُ الآن للعدالة على طريقة بيوت الرعاية. باستثناء الضرب بعلّاقةِ المعاطف. |
| Onların onayını kaybedeceğini düşünmeyi bırakmamanın vakti geldi. | Open Subtitles | لقد حان الوقتُ الذي نَتوقّفُ به من كوننا خائفين لخسران موافقتِهم. |
| Bedenini yıldızlar arası yolculuğa hazırlama vakti geldi. | Open Subtitles | حان الوقتُ لتحضيرِ جسمكَ للسفرِ بين النجوم. |
| Belki de artık resmin tamamını görmenin zamanı gelmiştir. Tarihin derinliğini takdir etmenin zamanı. | Open Subtitles | ربّما حان الوقتُ لتأخذ نظرةً أوسع، و تبدأ بتقدير دورة التاريخ. |
| Pekala, beni vurmuş bulunuyorsun, ...ve senin hayatın da benim elimde, ...sanırım konuşma vaktimiz geldi. | Open Subtitles | حَسناً، الآن أنت اطلقت النار علي، وأنا أَحْملُ حياتَكَ في يديي، أعتقد انه حان الوقتُ لنتكلم. |
| Ben RJ Berger, ve artık karar verme zamanı geldi. | Open Subtitles | أسمي أر جي بيرغر . و لقد حان الوقتُ لكي أقوم بأختياري |
| Vücudunu yıldızlararası seyahatlere hazırlama zamanı geldi. | Open Subtitles | حان الوقتُ لتحضيرِ جسمكَ للسفرِ بين النجوم. |
| Belki de bu kasabaya gerçek seni göstermenin zamanı geldi. "Muhteşem sen". | Open Subtitles | لَرُبَّمَا حان الوقتُ لتري هذه البلدةِ حقيقتك حقيقتك المدهشة |
| Konuşmamızın zamanı geldi. | Open Subtitles | أظنُّ أنّهُ قد حان الوقتُ لنتكلّم مع بعضنا |
| Ne istiyorsun, Harvey? Harvey'i benim gölgem altına alma zamanı geldi diyorum. | Open Subtitles | أَقُولُ بأنّه حان الوقتُ لوضع هارفي في ظِلِّي |
| Artık hepimizin birlikte güneş ışığına doğru ilerlemesinin zamanı geldi. | Open Subtitles | لقد حان الوقتُ لجميعنا لنخرجُ لضوءِ .الشمسِ معًا |
| Gerçek gücümüzü görmelerinin zamanı geldi. | Open Subtitles | لقد حان الوقتُ ليشهدوا قوتنا الحقيقيّة |
| Efendilerinizin sizin için neler yaptığını idrak etmenizin vakti geldi. | Open Subtitles | حان الوقتُ لتتفهموا، ما يفعله أسيادكم من أجلكم. |
| Artık kendi konuşmalarınızı yapmanızın vakti geldi. | Open Subtitles | حان الوقتُ كي تنشئوا خطبكم الخاصة |
| Bence konuşmanın vakti geldi. | Open Subtitles | أعتقِد أنهُ قد حان الوقتُ للكلام فيه |
| Eşyalarını yerleştirme vakti geldi. | Open Subtitles | حان الوقتُ لتُفرغ أمتعتكَ يا أخي. |
| Belki de kaçmayı bırakmanın zamanı gelmiştir. Graham... | Open Subtitles | رُبّما قد حان الوقتُ كي أتوقّف عن الهرَب. |
| Müzikle yüzleşme vaktimiz geldi. | Open Subtitles | حان الوقتُ لنا كيْ نواجه الموسيقى. |
| Gerçekten hangi tarafta olduğuna karar verme zamanın geldi. | Open Subtitles | حان الوقتُ لتقرّري إلى أيّ جانبٍ تنحازين. |