| Kanlı kıyafetleri çöpe atmış. | Open Subtitles | ترك ملابسه المنتقعة بالدم في حاوية النفايات |
| Sigara içiyordum ve valiz taşıyan görevliyi ceketini çıkarıp, çöpe atarken gördüm. | Open Subtitles | كنتُ أدخن سيجارة، و رأيتُ خادم الفندق يخلع سترته ويرميها في حاوية النفايات |
| Kendi bebeğini ölsün diye çöpe atmıştı. | Open Subtitles | لقد تركَ ابنهُ ليموت في حاوية النفايات |
| Çöp poşetim yırtıldı. Ben de çöplüğe kadar gitmek yerine etrafa tıkıştırdım. | Open Subtitles | كيس قمامتي قد انشق، لذا ألقيتُ القمامة بدلاً من أخذها كل تلك المسافة إلى حاوية النفايات. |
| # Gel benimle Amy çöplüğe # | Open Subtitles | تعالي معي يا (آيمي) إلى? حاوية النفايات? |
| # Ben ve Amy çöplüğe dalmaya gidiyoruz # | Open Subtitles | أنا و (آيمي) سنذهبُ للغوص? في حاوية النفايات? |
| Bayan Mass, cinayet silahı Çöp kutusunun arkasında bulundu. | Open Subtitles | وُجد سلاح الجريمة خلفك بالقرب من حاوية النفايات |
| Evet. Yarın gelip Çöp öğütücümüzü tamir etmeyi bile önerdi, ki bu iyi oldu. | Open Subtitles | كما عرض المجيء لإصلاح حاوية النفايات غداً، |
| Sadece Çöp tenekesine kadar yardım ederim. | Open Subtitles | -لن أمشي معك أبعد من مكان حاوية النفايات |