| - Tanrı aşkına, sadece mecazi olarak söyledi. - Ama ne için? | Open Subtitles | ـ حباً بالله، لقد كانت مجرد تعبير مجازي ـ حسناً، لكن لماذا؟ |
| -İsimlerimizi alamazsınız. Tanrı aşkına, sahip olduğumuz tek şey bu. | Open Subtitles | لايمكنكمأن تسلبوناأسمائنا، فهي كل ما تبقى لنا ، حباً بالله |
| Tanrı aşkına. Ne yani, aşağıda kameran yok mu? | Open Subtitles | حباً بالله, ماذا, ليس لديك كاميرا في السفل هناك؟ |
| Dünyada biraz fazla sevgi paylaşıyor olmaktan mutluyum, çok harika bir şey, fakat buyrun Dr. aşk'tan reçeteniz: Günde sekiz kucaklama. | TED | وانا سعيد لانني انشر حباً اكثر في هذا العالم انه شعور رائع ووصفة دكتور الحب لكم هي 8 ضمات في اليوم |
| -Aşk hakkında hiç birşey bilmiyorsun. -Bu aşk değil sadece bir şaka. | Open Subtitles | التكلّم معك عن الحب معقّد ليس هذا حباً بل هو لعبة مجرمين |
| Tanrı aşkına, senin çocuklar da benimkiler gibi okulda değiller mi? | Open Subtitles | حباً في الله، لديكِ أطفال في المدرسة مثلي. |
| Çal! Çabuk, eğlenceli bir şeyler çal. Gökyüzü aşkına, aslanlar onu yutmadan önce çal! | Open Subtitles | أعزف شيئاً مرحاً بسرعة حباً في السماء قبل أن يلتهموه |
| Yani, daha ne istiyorlar be, Yüce İsa aşkına? | Open Subtitles | أعني، إلى ماذا يسعون أيضاً بحق الجحيم؟ حباً بالمسيح؟ |
| Tanrı aşkına, sizinle yapamayıp da bir kızla yapabileceğim ne var ki, değil mi? | Open Subtitles | أعني, حباً في الله، ما الذي سأفعله بفتاةٍ غير الذي أفعله معكم؟ |
| Tanrı aşkına, Baldrick eğer şu komik kasıkbağını giyeceksen, en azından, bacaklarını ayırma. | Open Subtitles | حباً في الله, بولدريك، إن كنت سترتدي هذه الرقعة، فعلى الأقل ضُم رجليك سوياً. |
| Tanrı aşkına, Blackadder, mağarada mı yaşıyorsun sen? | Open Subtitles | حباً في الآلهة, بلاكادر، هل كنت تعيش في كهف؟ |
| Hadi, Lynn, Allah aşkına. | Open Subtitles | هيا, يا رجل, حباً بالمسيح أنا فقط أحب أن أُرخي الأجواء قليلاً |
| Taani bu aşk seni Rabbimden bile daha çok seviyorum.. | Open Subtitles | تاني اذ كان هذا حباً فانا احبك أكثر من الاله |
| aşk olduğunu hissettiği duygularla Ona hayranlık duymakta ve adeta Ona tapmaktadır. | Open Subtitles | كانت تنظر إليه وتعبده ظنت أن شعورها كان حباً. |
| aşk olduğunu hissettiği duygularla Ona hayranlık duymakta ve adeta Ona tapmaktadır. | Open Subtitles | كانت تنظر إليه وتعبده ظنت أن شعورها كان حباً. |
| Senin anlamsız aşk oyununa katılacak kadar çok seviyorum onu. | Open Subtitles | أن حبي لكِ لن يدعني أشرككِ في علاقة حباً لا معنى لها |
| -Biz gönülden bağlıyız birbirimize. -Oğullarından hiçbiri sana sevgi beslemiyor. | Open Subtitles | نحب بعضنا من أعماق قلوبنا لا أحد منهم يكن حباً لك |
| Sahne aşkı hiçbir zaman gerçek aşk olmayacak... yasalar kadınların, süslü kıyafetler içindeki oğlancıklarca oynanmasını emrederken | Open Subtitles | الحب المسرحي لن يكون حباً حقيقياً أبداً ما دام القانون يجعل فتياناً يرتدون ثياب النساء لتأدية أدوارهن |
| İlk görüşte birbirimize aşık olduk aynen annem ve babam gibi. | Open Subtitles | كان حباً من النظرة الأولى تماماً مثلما حدث مع أمي وأبي |
| Akademide karşılaşmaları, ilk uçuşta aşktı. | Open Subtitles | سأنال منكم. عندما تقابلا في أكاديمية القوات الجوية، كان حباً من الطلعة الأولى. |
| Gerçek aşkımı kaybettim. | Open Subtitles | لقد خسرت حباً حقيقيّاً مرة |
| Hangi kadın sonu bir su kabarcığı gibi olacak bir aşka mutlulukla başlar ki? | Open Subtitles | ، أين يوجد في هذا العالم إمرأة ستبني حباً سعيداً فقط ليختفي كفقعات البحر ؟ |
| Bu çizim tahtaları, pek çok sevilen hayvan kahramanın doğuş noktaları. | Open Subtitles | ألواح الرسم هذه كانت مكان ولادة بعض من أكثر شخصيات الحيوانات حباً على الأطلاق |
| Her gece gerçek aşkın gelmesini beklerken, uyuyana kadar gözyaşı döktün mü? | Open Subtitles | هل نمت باكياً كلّ ليلة، منتظر حباً حقيقيّاً لم يقدر له المجيء؟ |
| Her birinizi eşit ve vazgeçilmez bir sevgiyle seviyorum. | Open Subtitles | وأحمل حباً متساوِ وخالد لكم جميعكم.. |