"حبسي" - Traduction Arabe en Turc

• kilit
• hapse
• tıkılıp
• kilitli
• Beni hapsetmek
• kilitlemek
• tıkılı kaldım

Evet, beni kilit altına alabilirsiniz ama işareti size asla vermem.
نعم, يمكنك حبسي لكنني لن أعطيك الاشارة أبدا

Anlıyormuş gibi davranıyorsunuz, ama sadece beni kilit altına alıp zorla haplar içirmek istiyorsunuz.
تتظاهرأنّكتفهمني، بينما كلّ ماتريده هو حبسي و تقييدي، ومن ثمّ تضع الحبوب في حلقي

Adamın biri penceremden aşağıya düştü diye beni hapse tıkacaksan hiç durma.
تريد حبسي بجريمة قتل لأن أحدهم خرج من نافذتي استمر

Sanırım bütün gün burada tıkılıp kaldığım için biraz paranoyaklaşmaya başladım.
أعتقد اني اصبحت مصاب بالشك بسبب حبسي هنا

Bütün gün kahrolası buz makinesinde kilitli kaldım!
لقد تم حبسي بصندوق ثلج ليوم كامل

Beni hapsetmek bir ölümsüzün hayatına mal olur.
حبسي يتطلّب التضحية بحياة مُخلَّد.

- Beni bu şekilde kilitlemek.
حبسي في مثل هذا

Mahkemeye verildim, sonra da evimde tıkılı kaldım.
و جري إلى المحكمة . و من ثمّ حبسي بشقتي

Beni kilit altında tutup vücuduma iğneler sokman yetmedi mi?
ألم يكفيك شرًّا حبسي ووخز كلّ جسدي بالإبر؟

Ve bir de her şeyi benim üzerime yıkmaya çalışıp beni kilit altında tutuyorsun!
وأنتي .. تحاولين إلصاق التهمة بي وتريدين حبسي

Belki kilit altına alınmam herkes için en iyisidir.
من المحتمل أن حبسي . سيكون أفضل للجميع

Ben yıprandım, bitap düştüm ve kilit altına alındım.
تم خدشي ,ضربي على رأسي, و حبسي.

- Beni sürekli kilit altında tutamazsın1
لا يمكنك حبسي هنا طوال الوقت

Onun yüzünden hapse atılmama ramak kalmıştı.
أنا على بعد مسافة صغيرة من أن يتم حبسي بسببه

Ben hapse girmeden önce tek istediği şey buydu.
قبل حبسي هذا كان كل ما أراده

Biliyorsun bu küçük dairede tıkılıp kalmaktan sıkıldım.
كماتعلم.. انا مملت من حبسي في هذه الشقة الصغيرة

Burada tıkılıp kalmak, bana ne öğretecek?
فما الذي سيعلمني اياه حبسي هنا؟

Lavaboda kilitli kaldım.
تمّ حبسي في دورة المياه

Beni burada bir canavarla mı kilitli tutuyorsun?
أنت حبسي هنا مع وحش؟

Beni hapsetmek enerji verilmesini gerektirir.
حبسي يتطلّب انبعاث طاقة.