Kariyerde yeniden yaşama dönüş, hatta önce olduğundan Daha iyi bir biçimde. | TED | استعدت عملى، حتى أفضل مما كان عليه سابقا. |
İnsan beyni şekil tanıma anlamında şaşırtıcı bir yeteneğe sahip, hatta bazen bilgisayardan bile Daha iyi. | TED | يملكُ الدماغ البشري قدرة مذهلة على إدراك الأنماط، حتى أفضل من الحاسوب أحياناً. |
Pluto'da hayat olmadığını açıkladıkları geceden bile daha iyisi. | Open Subtitles | حتى أفضل من الوقت الذي أعلنوا فيه بأن بلوتو لم يكـن كوكب. |
Dublin'in ulaşım haritası iyileşti ve ben bu projeyi bitirdikten sonra daha da iyi oldu fakat hala durak isimleri, güzergahlar mevcut değil. | TED | الآن بعد تحسن خرائط المواصلات في دبلن، و بعد أن انتهيت من المشروع، أصبحت حتى أفضل و لكن ما زالت لا توجد أسماء المحطات |
Gil Chesterton'dan bile iyi. Tanrım! - Beni kötü göstermeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | إنه حتى أفضل من "جيل" كلاهما يُظهرانني بمظهرٍ سيء! |
Bu balkondaki bile en iyi hediye veren insan değilsin. | Open Subtitles | -لست حتى أفضل مقدّم هدايا على هذه الشرفة! |
Daha da iyisi, iki gün sonra 700 gramlık, mikrodalgada ısıtılabilen hava kaçırmayan saklama kabında yenendir. | Open Subtitles | لأن الانتقام هو طبق يقدم باردا و حتى أفضل,بعد يومين من التواجد بميكروويف قياس 24 أونصة |
Ya da en azından gerçekten sıkı bir pantolondan Daha iyi olduğunu falan? | Open Subtitles | أو على الأقل حتى أفضل من زوج من السراويل الضيقة حقا؟ |
Zekice davrandın. Senden Daha iyi nasıl yapılırdı. | Open Subtitles | أداء ممتاز يا سيدي تمثيل رائع حتى أفضل مما أقترحت أنا |
Hayal ettiğimden bile Daha iyi. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | إنها حتى أفضل من الصورة التى فى خيالى لها شكراً لك |
Senin ve benim en iyi özelliklerimizi aldım ve onları Daha iyi bir şeyin içinde birleştirdim. | Open Subtitles | اخذت افضل مميزاتك وافضل مميزاتي ودمجتهم في شيء قد يكون حتى أفضل |
Ne yaparsam, eskisi kadar iyi veya Daha iyi olmak zorundaydı. | Open Subtitles | بحيث أن أي شيء تفعله يجب أن يكون جيداً، أو حتى أفضل من السابق |
Patron içeri girdiğindeki halinden Daha iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | أيّها الزعيم، إنّك تبدو حتى أفضل مما كنت تمضي فترة حكمك في السجن. |
taze sütle siyah çay hatta daha iyisi taze kremayla. | Open Subtitles | الشاي الأسود مع الحليب الطازج أو ربما حتى أفضل مع القشدة الطازجة. |
Yada daha iyisi, polisleri tatmin etmek isteyen kötü kızlar. | Open Subtitles | او حتى أفضل ، لف المنشفه بالشرطي |
Bundan daha iyisi de var. | Open Subtitles | لكن ذلك لَيسَ حتى أفضل جزءِ. |
Ve halkınız için en iyisini yapmak dünyadaki diğer herkesi kazıklamanızı gerektiriyorsa daha da iyi. | TED | وإذا تطلب منك الأمر من أجل تحقيق الأفضل لشعبك، أن تخرب حياة أي شخص آخر على سطح الكوكب، فهذا حتى أفضل بكثير. |
O iyi bir çocuk, ve daha da iyi olacak... ve bazen sürüden ayrılan en iyi koyun... ve en fazla şevkat gösterilmesi gereken. | Open Subtitles | إنه ولد مطيع الآن ويتحسن، وأحياناً حتى أفضل الماشية تنحرف عن القطيع، وتحتاج للعناق بشدة |
Hatta kırmızı toplardan bile iyi. | Open Subtitles | إنّه حتى أفضل من المدفع الأحمر. |
Nikita'dan bile iyi olabilir. | Open Subtitles | ربما قد تكون حتى أفضل من (نيكيتا) |
En iyi arkadaşımın partisinde bile en iyi Simpson olamıyorum! | Open Subtitles | (أنا لست حتى أفضل (سيمبسون بحفلة أفضل صديق لي |
Daha da iyisi. Danny nerede? Danny! | Open Subtitles | حتى أفضل من ذلك أين دانى , دانى |
Ve Daha da iyisi sonunda eve dönüyoruz. | Open Subtitles | و حتى أفضل العودة إلى الديار. |