| Bu iki nokta arasındaki mesafe... uzak görünür ... bunu yapana kadar. | Open Subtitles | المسافة بين هذه النقطتين تبدو بعيدة حتى تفعل هذا |
| Ama... bir şey yapana kadar hala ödenmemiş 3.200 dolarlık bir borcunuz var. | Open Subtitles | لكن حتى تفعل, مازال لديك قرض معلّق بقيمة 3200 دولار. |
| Ve bundan sonra, seni alacak, bunu yapana kadar da durmayacak. | Open Subtitles | وبعد ذلك ستنال منك و لن تتوقف حتى تفعل ذلك |
| Sen onların istediklerini yapana kadar seni öldürmeye devam edecekler. | Open Subtitles | و سيستمرون فى قتلك حتى تفعل لهم ما يريدونه |
| - Sen gidene kadar kıpırdamıyorum o yüzden burada takılıp olay çıkarabilirim ya da yandaki barda beş dakika ayırırsın. | Open Subtitles | أنا لن أغادر حتى تفعل ذلك لذلك من الممكن أن أبقى هنا و أعمل مشهد أو أن تعطيني خمس دقائق في الحانة المجاورة |
| Evet, sen yapana kadar uyuşturucu satışlarında da özgür değildin. | Open Subtitles | نعم، أنها تعني أنك لست حر في الأطاحة بالرؤوس حتى تفعل |
| Ama bunu yapana kadar sakın yoluma çıkayım deme! | Open Subtitles | ولكن حتى تفعل ذلك، ابتعد بحق الجحيم عن طريقي |
| Ve bu konuda bir şeyler yapana kadar konuşmaya devam edeceğiz. | Open Subtitles | و سوف نستمر على هذا المنوال حتى تفعل شيئاً حياله |
| yapana kadar susmayacağım. Yap şunu, yap şunu. | Open Subtitles | لن أتوقف حتى تفعل ذلك، افعل ذلك، افعل ذلك |
| Ama duyuruyu yapana kadar onu koruyacağız, beğense de beğenmese de. Anlaşıldı. | Open Subtitles | ولكن حتى تفعل ذلك ، سنحميها سواء اعجبها ام لا - عُلم - |
| Benim kitabımda iyi bir şey yapana kadar kötüdür. | Open Subtitles | في قاموسي هي كذلك حتى تفعل شيئاً جيداً |
| Kıçını bu sandalyeden kaldırmayacaksın ta ki yapman gerekeni yapana kadar. | Open Subtitles | ستضع مؤخرتك هنا حتى تفعل ما عليك فعله |
| Benim için bir şey yapana kadar Kasim'i alamazsın. | Open Subtitles | "لن تحصل على (قاسم) حتى تفعل شيئاً من أجلي" |
| O da aynısını yapana kadar ne yemek yiyeceğim ne de uyuyacağım. | Open Subtitles | لن أنام أو أكل حتى تفعل هي, |
| Bunu yapana kadar merdivenlerin altındasın. | Open Subtitles | ستبقى في الأسفل حتى تفعل |
| - Sen gidene kadar kıpırdamıyorum o yüzden burada takılıp olay çıkarabilirim ya da yandaki barda beş dakika ayırırsın. | Open Subtitles | أنا لن أغادر حتى تفعل ذلك لذلك من الممكن أن أبقى هنا و أعمل مشهد أو أن تعطيني خمس دقائق في الحانة المجاورة |