| CA: Bana korkudan bahset, ve bunu nasıl başardığından. çünkü sürekli hayatını riske ediyorsun. | TED | كريس: حدثني فقط عن الخوف وكيف تعاملت معه، لأنك كنت بانتظام تضع حياتك في خطر. |
| Şimdi, Pazartesi gecesinden bahset çünkü herkes, yani herkes, onları soktuğun bu durumdan sonra iki misli oynayacak. | Open Subtitles | و الآن حدثني عن ليلة الاثنين لأن الجميع أقصد الجميع سيقوم بالمضاعفة بعد الخسارة التي أوقعتهم فيها |
| Olur da onunla konuşmak durumunda kalırsam diye bana ev sahibini anlat. | Open Subtitles | حدثني عن مضيفنا لأنني قد أجبر على التحدث معه |
| Bana bir şey anlat adamım. Bütün tur bitti. Kameralar için büyük bir köpek şovu, Çavuş. | Open Subtitles | حدثني عن هذا يا رجل، هذه الجولة كلها كانت عرض ترويجي للكاميرات، أيها الرقيب. |
| Benimle konuş yoksa patronumla konuşmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | حدثني وإلا ستضطر للتحدث مع قائدي، وصدقني عندما أقول لك |
| Ondan bahsedin. Davayı anlatın. | Open Subtitles | حدثني عنها، أجل، أخبرني عن القضية. |
| Ama bana olimpiyatları kazandığın şu meşhur atı anlatsana. | Open Subtitles | حدثني... عن حصانك الذي ربحت معه في الأوليمبياد |
| Peter Smith-Kingsley. Marge ve Dickie sizden söz etmişti. | Open Subtitles | أنا بيتر سميث كنغزلي لقد حدثني عنك مارج و ديكي |
| Büyükannemin Avustralya'daki eski bir arkadaşı hakkında bir öykü anlattı. | Open Subtitles | وقد حدثني عن سيدة عجوز ودودة قريبة جدتي في أستراليا |
| Senden bahsetmişti. | Open Subtitles | . لقد حدثني عنك |
| Şimdi, Pazartesi gecesinden bahset çünkü herkes, yani herkes, onları soktuğun bu durumdan sonra iki misli oynayacak. | Open Subtitles | و الآن حدثني عن ليلة الاثنين لأن الجميع أقصد الجميع سيقوم بالمضاعفة بعد الخسارة التي أوقعتهم فيها |
| Çocuğunun üç gün acı çekmesini izle ondan sonra rahatsızlıktan bahset. | Open Subtitles | راقب طفلك وهو يتألم لثلاثة أيام ثم حدثني عن الإزعاج |
| Eğer benle konuşmak istiyorsan işe yarar şeylerden bahset. | Open Subtitles | إذا كنت تريد التحدث معي حدثني في اشياء مفيدة حسناً؟ |
| Metapontum şehri hakkında bildiklerini anlat. | Open Subtitles | إستمر , حدثني عن مدينة ميتابونتوم |
| Daha anlat, giderek daha ilginç hale geliyor. | Open Subtitles | حدثني بالمزيد انها مثيرة جدا للإهتمام |
| Benimle konuş yoksa patronumla konuşmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | حدثني وإلا ستضطر للتحدث مع قائدي، وصدقني عندما أقول لك |
| Haydi, konuş, eğlendir beni. | Open Subtitles | لذا , حدثني , متعني ماهي قصتك ؟ |
| Sakin ol, tamam mı? konuş benimle. Bana nerede olduğunu söyle, her şeyi yoluna koyalım. | Open Subtitles | اهدأ حدثني اين أنت و سنصلح الأمر |
| Çabuk ve sessiz, benim işim de bu Bana sorundan bahsedin. | Open Subtitles | .السرعة والهدوء - هذا ما أفعله حدثني عن مشكلتك |
| Bana bu ilişkilerdeki seksi anlatsana biraz. | Open Subtitles | حدثني عن الجنس في مثل هذه العلاقات. |
| Peter Smith-Kingsley. Marge ve Dickie sizden söz etmişti. | Open Subtitles | أنا بيتر سميث كنغزلي لقد حدثني عنك مارج و ديكي |
| Bana gelip derdini anlattı. | Open Subtitles | لذا فقد أتى عندي و حدثني بخصوص هاته القصة |
| Senden bahsetmişti. | Open Subtitles | لقد حدثني عنك.. |
| - Kitap deseninde kıyafet bulmak harbiden zor. - Birde bana sor. | Open Subtitles | من الصعب جداً إيجاد ملابس بـ موضوع الكتاب حدثني عن ذلك |
| -Gelemediğim için kusura bakmayın, ama... -Ben sizden çok bahsetti. | Open Subtitles | اسف لم استطع ان اّتي لقد حدثني بن كثيرا عنك |