Uzay ve zamandaki yolculuklarım süresince, ...yedinci yaşamımın sonuna doğru, ...hiçbir zaman çok dikkatli olamayacağımı fark etmeye başlamıştım. | Open Subtitles | في كُلّ رحلاتى خلال الفضاءِ والوقتِ وأقتربُ مِنْ نهايةِ حياتِي السابعةِ بدأت بإدْراك أنه لا يُمكنُ أَنْ تَكُونَ حذرَ |
dikkatli olmanızı söyleyecektim. | Open Subtitles | أنا سَأكُونُ حذرَ الذي تَقُولُ إليها، بخير؟ |
Hiçbir zaman dikkatli olamayacağım, polis aileme çekmişim. | Open Subtitles | لا يُمكنُ أَنْ تكُونَ حذرَ بما فيه الكفاية مجيئ مِنْ عائلة الشرطة. |
Ama orkinoslar dikkatli olmalı. | Open Subtitles | لكن سمك التونا يَجِبُ أَنْ يَكُونَ حذرَ. |
dikkatli olmak lazım. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ حذرَ في الوقت الحاضر. |
Ama, dikkatli olmalısın. | Open Subtitles | لَكنَّك يَجِبُ أَنْ تَكُونَ حذرَ جداً |
dikkatli olsun dedi. | Open Subtitles | يَقُولُ بأنّك يَجِبُ أَنْ تَكُونَ حذرَ. |
Görünen o ki yeterince dikkatli değilmişsin! | Open Subtitles | على ما يبدو، لَيسَ حذرَ بما فيه الكفاية! |
Çok daha dikkatli olacağım. | Open Subtitles | - أَنا آسفُ، رجل. أنا سَأكُونُ حذرَ إضافيَ. |
Ekstra dikkatli olmam gerekti, birçok adam, diğer adamları park tuvaletinde takip ediyor gibi görünüyor diye. | Open Subtitles | أنا كَانَ لِزاماً علّي أَنْ أكُونَ حذرَ إضافيَ، كما يَبْدو العديد مِنْ الرجالِ تَلى رجالُ آخرونُ إلى هذا المعيّنِ غرفة استراحة متنزهِ. |
dikkatli olmak zorundasınız. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ حذرَ. |
Söz, dikkatli olacağım. | Open Subtitles | أَعِدُ بأنّني سَأكُونُ حذرَ. |
Çok dikkatli davrandım. | Open Subtitles | لقد كُنْتُ حذرَ جداً تَركتُ البابَ مفْتوحُ لذا عندما تَرْجعُ (كاندى) للبيت... |