Onlar kanıt. Sen yasal olarak kanıtlara zarar veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكن للمرء أن يخرب الأدلة حسب القانون |
Son kontrol ettiğimde ailemiz beş kişiydi yani yasal olarak her şeyin %30'una sahibim. | Open Subtitles | آخر مرة إفتكرت إننا خمسة في العيلة دي عشان كده أنا ليا 30% من كل حاجة حسب القانون |
Üzgün olduğunu biliyorum ama yargıç Yasalara göre karar veriyor. | Open Subtitles | اعلم انك حزينة , لكن القاضي كان يحكم حسب القانون |
İş birliği yaparsanız da Yasalara göre evin içinde kalabilirsiniz. | Open Subtitles | و مسموح لك , حسب القانون بالبقاء في المنزل إذا ظللت متعاوناً |
Kütüphanede okuduğum anayasa kitabına göre, arama izniniz yoksa işinizi kaybedebilir hatta federal hapishaneye bile girebilirsiniz. | Open Subtitles | حسب القانون الدستوريّ الذي قرأتُه في المكتبة.. بغير التصريح, يمكن أن تخسرا عملكما أو حتى ترميان في السجن. |
Kesinlikle kurallara uygun. | Open Subtitles | حسب القانون بالتأكيد أيها الرئيس حسب القانون |
Önce karakter tahlili sonra geçmiş. Yasa gereği geleceği söyleyemiyorum. | Open Subtitles | اولا الشخصية, ثم الماضى,ليس مسموحا ان اُخبر عن المستقبل على حسب القانون |
- O yasal olarak evlendiği eşi, resmi nikahı yaptığı eyalet... | Open Subtitles | بل هو زوجه حسب القانون |
Dermot, telif hakkı transferi dediğimiz bir anlaşma imzaladı yani yasal olarak... | Open Subtitles | وقّع (ديرموت) على ما نسميه عقد لنقل الحقوق ...مما يعني أنَّ حسب القانون |
Yasalara göre, bu bizi değil yerel polisleri ilgilendirir. | Open Subtitles | حسب القانون,تلك مشكلة شرطة القبيلة |
Yasalara göre hakkın 10'da 9'u sizde. | Open Subtitles | الملكية تسعة أعشار حسب القانون |
Yasalara göre bölüştüreceğiz. | Open Subtitles | سوف يتم تقسيمه حسب القانون |
Ama bu işi kitabına göre yapacağım. | Open Subtitles | لكني سأقوم بهذا حسب القانون |
Ancak işi kitabına göre yaparım. | Open Subtitles | لكني سأقوم بهذا حسب القانون |
Ama her şey kurallara uygun değildi. | Open Subtitles | ولكن لم يكن كل شيء حسب القانون باتأكيد لا |
Yasa gereği sadece reçeteyle satılır. | Open Subtitles | إنها تباع مع الروشتات فقط حسب القانون |