"حسناً لم" - Traduction Arabe en Turc

• hiç
• Neden
• Tamam
• Pekala

Senin 12, benim 8 çocuğumu kupada hiç yenemedi ama, değil mi?
حسناً لم يتمكن الاثنا عشر خاصتك من هزيمة الثمانية خاصتي في الكأس

hiç düşünmeden cevap verdim.
حسناً , لم يكن على أن أفكر مرتين بشأن ذلك

- Bunu ben hallederim. - Neden sen veli toplantısına gitmiyorsun?
أنا مسيطر على الوضع, حسناً لم لا تذهب لاجتماع المعلمين ذاك؟

Ama söylememeliydi, bu yüzden, Neden kendin çıkış yolunu bulmuyorsun?
موظّف الإستقبال اخبرني اين اجدك حسناً لم يكن عليها ذلك

Tamam, baban bir aziz değilmiş. Ama insanlara yardım ediyordu.
حسناً , لم يكن والدك قديساً لكنه حاول مساعدة الناس

SB: Vaay..! Pekala. İlk gördüğümde ne olduğunu ben anlamamıştım.
سيرجي برين متعجبا : حسناً. لم أعرف ما هذا حينما شاهدته لأول مرة.

Yeah, şey, ellerinizi bağlayan bantta hiç parmakizi bulamadık
أجل، حسناً لم نحصل على أى شئ من رسالة الفدية

İkinizin aynı odada olabileceğini hiç düşünmemiştim.
حسناً, لم أظن أنكما ستجتمعان في غرفة واحدة

Tamam, bak, gerçekten hiç bir şey kaçırmıyorsunuz.
واو, هذا غريب قليلاً, هه؟ حسناً, لم يفتكِ الكثير حقاً

Bunun olmasını hiç istemeyiz, değil mi?
حسناً, لم نكن في حاجة إلى هذا أليس كذلك؟

Tamam, hazır değildim, ve bu hiç adil değil.
حسناً, لم أكن مستعداً و هذا ليس عدلاً و ماذا عنك؟

Cheryl: Bir yıl. Ve onlara ne olduğunu Neden anlatmıyorsun tam yarışına gitmeden önce?
شيرل : عام .. حسناً لم لا تخبريهم مالذي حدث قبل ان تنطلقي الى سباقك ؟

İyi, Neden kendine başka bir lanet hayat bulmuyorsun ve benimkini mahvetmeyi bırakmıyorsun!
حسناً لم لاتحصلين على حياتك القذرة ؟ وتتوقفين عن مطاردتي

Neden sizin gibi delikanlılar böyle çenesini yoracağına paralarını ortaya koymuyorlar?
حسناً لم لا تقومون أيها القرود يوضع نقودكم حيث تضعون فمكم ؟

Neden küçük bir iyilik karşılığında tüm alacağımdan vazgeçmeyeyim ki? İyiliğe bağlı.
حسناً لم لا نلغي الدين كله و نبدله بمعروف بسيط ؟

Neden daha az sevgi daha fazla gerçekten söz etmiyorsun, sonra da durumumuza bakarız?
حسناً لم لا تعطينى القليل من الحب .. والكثير من الحقيقه .. وسنرى ماذا سيحدث

♫ Sobule: Al onu, Julia. Sweeney: Tamam, Oprah ille de benim büyük kahramanım asla olmadı.
جيل سوبلو :خذي الزمام جوليا جوليا سويندي: حسناً .. لم تكن أوبرا أحد أبطالي الكبار بالضرورة ..

Tamam, iyi rol yapamıyordu ama arkadaşlarını doğru seçmişti
حسناً , لم يكن بإستطاعتها التمثيل ولكن كان لديها أصدقاء حقيقيين

Tamam, bakın, O eve gitmeden önce, orda neler döndüğünden haberim yoktu.
حسناً , لم أعلم ما كان يجري هناك قبل أن أصل

Biliyoruz. Pekala. Onları alay etmek için getirmedim buraya.
نعرف هذا، حسناً لم أحضرهم لهنا لكي أسخر منهم

Pekala o kadar uzun değil. Ayrıca o kadar uzak bir karallıkta
حسناً لم يكن ذلك منذ زمن بعيد ولم تكن حقيقة مملكة بعيدة جداً

Beğendiğine çok sevindim. Pekala, sen istersen yerleş.
حسناً لم لا ترتبين أغراضك و سنبدأ العمل في الصباح