| Ne kötü şans ama. Doğum günü partinden önce ölmek. | Open Subtitles | هذا حظ سيئ أن تموت قبيل حفلة عيد ميلادك |
| kötü şans olduğunu düşünürdü. | Open Subtitles | لقد شعر بأن هذا قد يجلب له حظ سيئ |
| kötü şans, İngilizce. | Open Subtitles | حظ سيئ ايها الانكليزي |
| kötü şans. | Open Subtitles | أوه. حسناً، حظ سيئ |
| Bu talihsizlik değil artık Leprince, sadece becerisizlik! | Open Subtitles | لم يعد الأمر حظ سيئ يا لوبرانس، بل عجز |
| kötü şans getirir demiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أنه حظ سيئ |
| Yine kötü şans! | Open Subtitles | لا, حظ سيئ من جديد |
| kötü şans getirir. | Open Subtitles | هذا دليل حظ سيئ جداً |
| Ne kötü şans, ne de kaybeden var. | Open Subtitles | لن يكون هناك حظ سيئ بعد الآن |
| Yoksa kötü şans getirir. | Open Subtitles | إنه حظ سيئ من طريقة اُخرى |
| Bu kötü şans getirir. | Open Subtitles | لا بد من أنه حظ سيئ |
| - Ah, o zaman kötü şans. | Open Subtitles | -اوه ، ذلك حظ سيئ |
| - Hayır, kötü şans getirir. | Open Subtitles | -لا، هو يجلب حظ سيئ. |
| Bu kadar da kötü şans olmaz. | Open Subtitles | بتر... ياله من حظ سيئ |
| kötü şans. | Open Subtitles | حظ سيئ |
| kötü şans. | Open Subtitles | حظ سيئ |
| kötü şans Mickey. | Open Subtitles | حظ سيئ يا ميكي |
| Artık daha fazla kötü şans olmasın. | Open Subtitles | لا أريد حظ سيئ |
| - kötü şans getirir. | Open Subtitles | انه حظ سيئ |
| Avcı problemin var. Büyük talihsizlik. | Open Subtitles | أنت عندك مشكلة مع المُبيدة، إنه حظ سيئ |